Senin Olsun Şiiri - İsmail Eski

Bu gece, bu gündüz senin olsun
Bu gün doğduğun gün, bugün senin olsun
Sil gözünün yaşını
Bir fidan dik boyuna beraber
Kırmızı güller fırlat denizin maviliğine
Engin mavilikler bugün senin olsun

Beyaz güvercinler uçur havaya
Kendinle barış içinde ol bugün
Doğduğunda herkes gülerdi, sen ağlarken
Bu gün sen gül, bırak onlar ağlasın
Bugün senin olsun

Sonbaharda filizlensin başakların
Güneş senin için doğsun bugün
Kaf dağındaki karlar erisin.
Pencerende kuşlar ötüşsün, saat on ikiyi vurana dek
Bu gün senin olsun.

Ay seni anlatsın yarım haliyle
Eski zamanlardan bir gramofon sesi yükselsin
Bir gitarın tellerinden dinle hayatı.
Küçük bir kızın hayalleri kadar büyük, saçına yıldızlar konsun
Bu gece senin olsun

Trenler katar katar mutluluk getirsin dağlardan.
Kimselerin bilmediği köy pınarından, kana kana iç mutluluğu.
Mutluluk pınarları bu gün senin olsun

Bırak içme bugün sigarayı, doğduğun günü kirletmesin
İlk günkü gibi saf ve temiz ol, saçların uçuşsun rüzgarda
Bu gün senin olsun

Aç yüreğinin kapılarını, görüş günü olsun bu gün
Bir yetim gibi değer ver bugün hatıralara
Telefon rehberinde gizli kalmış numaralardan
Gönülden cebe giden mesajlara kadar
Bu gün senin olsun

Bulutsuz bir mavilik düşün, düşünki geleceğin olsun. Küçük bir çocuğun gözlerinden bak hayata. Gözlerindeki ırmakların yönünü çevirme. Eğer rüzgar tersten esiyorsa, yelkenlerini suya indirme, çapa at derinliklere. Düşünki insanoğlunun yüzyıllardır tek yapmaya çalıştığı, içinde bulunduğumuz bahçeye iyi bir bahçıvan olmaktır. Zamansız budadığımız güllerde olmasaydı, canımız hiç yanmazdı.