seni unutamadığıma göre
ben de bıraktığın izler derin olmalı
bazen sarışın bazen esmer yağmurlar geliyor şehre
bulutsuz günler ve ötmeyen kuşlar
ama sapasağlam duruyor o yuva
direniyor inatla
kargasız kalsa da
uyanıyorum ve her zamanki gibiyim bahanem sen olunca
oysa üst kattaki kadında kesti gürültüyü
halılar ve koltuklar hatta paspastan damlayan damlalar bile
yalnızlığı dikiyorlar yıldızlar ve ay yokken
laciverte...
aklımdan çıktığın bir an bile olmayınca
iklimlere benziyorum şaşkın uçuşan yapraklara sırası mıydı diye ölmenin
ekim ya da kasım olmadığına göre ismim
ustanın tiriyot bezlerini koparıyor dişli balıklar
hayat kısa ve keskinliği olan bir gerçek
yaşarken ölmek denirse buna
çıka çıka bir davulcu çıkıyor beyaz arabadan
esmer beyaz gömlekli
dünya düğün salonunda biz yokuz
olsaydık kibar olurduk
çevreye verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı diye başlayan bir pankart
fena durmazdı kapıda
derin izler derin denizler
suvla ilginç olmalı
ne sen tanıyorsun ne de ben seni tanıyorum
uğrarım bir ara
kara günler hatrına
belki tavsiye edersin
arsız bir üzüm şarabı
şekersiz
Necmi Dayan
Kayıt Tarihi : 17.10.2023 03:59:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!