Ben bu hikayeyi biliyorum.
İnan ki biliyorum.
Bir labirentin ortasında,
çıkışı arar gibi çaresiz...
Fırtınaya yenik düşmüş
bir kentten kaçar gibi,
telaşlı...
Sanki,
Avcısından kaçan bir kaplan gibi bitkin,
Bir o kadar da mağrur..
Hangi çınar ağacına sırtımı dayasam
geçer der gibi...
Hangi sokağın karanlığında
görünmez olurum der gibi...
Yorgun gözlerin.
Aşk dersin...
Bir muammanın içinde bulursun kendini.
Devrik cümleler boğazında düğümlenir,
Ağlayamazsın...
Okyanusun en dibinde ,
çıkarılmayı bekleyen bir inci tanesinin
umudu vardır yine de yüreğinde,
Susarsın...
Zaten Hayra alamet değildi bu rüyalar der, geçersin.
İşte o zaman göğsünde kanat çırpar güvercinler.
Teker teker özgürlüğe salarsın.
Öylece dalarsın da uzaklara,
Elbet birgün... der gibi,
Bekler gözlerin.
Ben bu çığlıkları tanıyorum
İnan ki tanıyorum...
Hiçbir çocuğun başına dokunmamış gibi,
Sevgiye hasrettir ellerin.
Bir isyandır beyninde düşünceler.
Kaderine yanarsın,
Kabahatin sende olduğuna aldırmadan.
İç çekişlerin kavgaya tutuşur,
Galibi yoktur tarafların.,
Asi oldukça batarsın.
Herşeyin sahibine sığınırsın sonra,
Ellerin gökyüzüne uzanır
Dua olur sözlerin.
Pişmanlıklar tir tir titretir bedenini
Boşa geçen bir ömre yanarsın,
İşte o zaman
O zaman eyvah...
Eyvah!!! der gibi,
Akar gözlerin
Ben bu gözleri
daha önce de görmüştüm!...
İnan ki görmüştüm...
Kayıt Tarihi : 13.9.2023 04:40:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
şiirinizi
beğeni ile okudum
dilinize sağlık
TÜM YORUMLAR (1)