Pekala... haydi siz de bakın
İyi ama, böyle de çok yakın
Ya Hele siz önce bir kalkın
Gözlükleri de unutmayın sakın
Bitince mi? şu yan kapıdan çıkın
Aman siz de... birazcık da sarkın
Olur... isterseniz çivi de çakın
Zülfü kimi ayağın koymaz öpem nigârum
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Devamını Oku
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
:))) gercektende bu da ne boyle diye merak etmeye baslamistim...ki sonunu harika toparlamissiniz... o son uc dize baslardaki onlarca dizenin :))) hakini fazlasiya verdi.
Şiirlerinizi vakit buldukça okuyorum.Şiir yazmada acele etmeyiniz. Bu şiirinizi örnek olarak aldım. Bu kadar upuzun yazmağa ne gerek vardı! duygularınızı not edin. Ana konu üzerinde yoğunlaştırın.Ben, yağcılığı sevmiyorum. Şiire gönül vereceklere sesleniyorum. Basit yalın olsun. İçinde bir minnacık öz bulunsun. Emeğinizden dolayı kutlar sağlıklı yarınlar di
lerim. Nazır Çiftçi Ankara 19.12.2010
bende ölüyorum bu şiire:)) çok güzeldi...İlgiyle merakla okunan sıradışı betimlemeler.
Yaşar Bey benzer bir çalışmayı paylaşmak istedim.
Selamlar.
Tayyar YILDIRIM
Yalan Değil
Bir zamanlar benim de yaşım yirmiydi, “su çıkarırdım, sıkınca taştan”.
Durun! Hele anlatayım en baştan:
Çok geriye gitmeye gerek yok, başlayayım yavaştan
O tarihlerde; zaten çocuklar; zor çıkarlardı bahara, kara kıştan.
Beterdi yoksulluk savaştan.
Yağ, süttozu filan gelirdi dıştan
Kaşıkların beşi girer, onu çıkardı aştan,
Kimse memnun değildi gidişten.
Yapılan alışverişten, alınan fişten.
Medet bekliyorlardı falcıdan, dervişten
Eser yoktu cepte liradan ve kuruştan.
Gerçi şimdi de kimse memnun değil maaştan.
Ama israfa da çanak tutuyoruz her yaştan.
Hâlbuki “birikmese de işten”, “artar, biliriz dişten”.
Gurbet türküleri söylenirdi, hasretten, telaştan…
Arabeskler yükselirdi varoştan.
Hiç kurumazdı ki gözleri yaştan.
Haber beklenirdi postacı kuştan,
Anadan, bacıdan, eşten…
Elli günde anca gelirdi mektup, Maraş’tan.
Nice Koçyiğitler kurşun yiyince döşten
Şehitler dizi dizi onbaşıdan, çavuştan…
Anaların gözleri kurumuyor ki yaştan.
Ne istiyorlar Türk ve Kürt Gardaştan?
Yasaksa söz etmek barıştan;
Niyet belli; “koparmaktır yarıştan”
Halbuki girmedik mi Anadolu'ya Malazgirt'ten, Muş’tan, 'Yolu Yokuştan'? ”
Zarar gelmez kimseye namaz kılıştan
Ve de milli duruştan.
Ne gelirse gelir, ayrı oluştan.
Neler çektik, tiryakiden, sarhoştan hem de berduştan,
Bedel öder hale geldik adres soruştan
Ne beklenir ki ayyaştan?
Sokaklar bile kokardı çöpten talaştan
Geçilemezdi yollar cesetten ve “leşten”,
Herkes temizdi sanki, üstüne almaz, yolu geçmezdi hamamdan ve duştan
Belanın kaynağı, bilinirdi hep baykuştan
O zamanlar, “TRT Haber Merkezi sunardı” Tuna HUŞ’tan
“Yediden Yetmiş Yediye” Sevgili BARIŞ’tan
Atan atana, medeniden, çağdaştan,
Ahi zar ağladı bütün dünya Bay Buş’tan
Kimse sevmez ki karagöz ve karakaştan,
Sevmesi için çıkarı olmalıydı “beleşten”
Birlik olmazsak eğer, bela gitmez ki baştan
Yetmez, bahsetmek sadece “ata sporumuz güreşten”
Zaman geldi; milletçe zor kurtulduk tuştan,
Vazgeçmeliyiz bu anlayıştan.
Yıllar sonra faydalandık onca buluştan
“Titreyip de kendimize dönsek' ve uyansak düşten…
(2009/Konya)
Tayyar Yıldırım
Bu güzel çalışmayı yürekten tebrik ederim. yazan kalem var olsun
Öznelliğin değerini dizeleriyle onaylayan sezisel bir uğraş. İlgiyle okudum. Kutluyorum.
Ne yazdığının ne önemi var önemli olan güzel olup olmadığı ve bence güzel bir şiir kutlarım.
yüreğinize sağlık.kaleminizi kutluyorum...
kutluyorum, selam ve başarılar.
veeee 10
Anlamlı çalışmanızı tebrik ederim. Kalemin daim olsun.
Bu şiir ile ilgili 58 tane yorum bulunmakta