Senin Aşkın Şiiri - Salih Şanlı

Açan güllerce mahbûb bir letâfettir senin aşkın
Gülen gözlerce mâşuk bir zerâfettir senin aşkın

Bahardır misk ü anberler saçan rüzgârla pür-neş'e
Naîm cennetlerinden bir terâvettir senin aşkın

Seher vaktinde bülbüller eder i'lân ötüp şevkle
Gülistanlarda şenliktir şetârettir senin aşkın

Muhabbet gülşeninden yükselen âhengi hoş nağme
Hayat bahşeyleyen kudsî beşârettir senin aşkın

Karanfillerle sümbüller ne hoş kokmakta sevginle
Ferahnâk bir nefes rahmet inâyettir senin aşkın

Seçilmiş yâr güneşsin kâinâtın tâcısın ey nûr
Temiz kalbler için Hak’tan emânettir senin aşkın

Güvercinlerle kırlangıçların pervâzı göklerde
Apak sevdânladır nûrdan ibârettir senin aşkın

Sözün baldan şekerden tatlı her hâlin şirindir yâr
Mükemmelsin mübârek bir halâvettir senin aşkın

Gümüş çehren tebessümlerle parlar ay misâlince
Şu âlemlerde en coşkun sehâvettir senin aşkın

Tulû’ etmen gecemden kovdu her hicrânı her hüznü
Ebed müddet süren gündüz saâdettir senin aşkın

Delip geçtin karanlık ufku şimşekten kılıçlarla
Asırlardan aşan bir şan şerâfettir senin aşkın

Semâdan müjde Cennet’ten haberdir en güzel yoldur
Esenlik va'deden son kutlu dâvettir senin aşkın

Tükenmez feyzi göklerden yağar her dem denizlerce
Her_ân mesrûr eden en tatlı hâlettir senin aşkın

Tenin nûrdur terin güldür yüzün mehtâb sözün candır
Sudan berrâk ipekten hoş nezâkettir senin aşkın

Muhibbindir kavuşmak isteyen Allâh’a cennette
Likâ’dan muştu rü’yetten işârettir senin aşkın

Yayılsın aşkla yükseldikçe yükselsin güzel çağrın
Zamanlar içre en parlak şehâdettir senin aşkın

Semâdan mâverâdan çok haber var nûrlu sînende
Ebedden müjdeler almış ferâsettir senin aşkın

Azîz Rahmân katından geldi Hak dâvet meleklerle
O ulvî emre en candan icâbettir senin aşkın

Yaşanmış en güzel ândır senin isrâda mi’râcın
Murad kılmış ki Rahmân, ol irâdettir senin aşkın

Ufuklar açtıran seyrân, zemînden Arş’a âlî-şân
Gönüller fetheden sultân, şehâmettir senin aşkın

Yetimler tâcı eşsiz inci parlak muhteşem cevher
Selâm iklîl-i kevneyn şâh, fehâmettir senin aşkın

Büyük dağlarca bir heybet, fezânın fevki bir izzet
Semâdan balkıyan haşmet, mehâbettir senin aşkın

Zulümden kurtarır âlemde her mazlûmu şavkıyla
Fazîlettir mürüvvettir adâlettir senin aşkın

Azim ister büyük dâvân, sebât ister nezih sevdân
Azîm bir sabr u istikrar, metânettir senin aşkın

Yürürsün ordulardan yılmadan kalsan da tek ey şâh
Kılıçlardan çekinmez bir dirâyettir senin aşkın

Yalan dünyâyı kim ister, seven Allâh’ı sevsin tek
Kerîm Mevlâ’ya dönmüş istikâmettir senin aşkın

Ezel cem’inde bir söz verdi ruhlar Hak Teâlâya
O kudsî ahde en candan riâyettir senin aşkın

Vefâkâr dostların sâdık fedâkâr merd yiğitlerdir
Elest bezminde bahşolmuş sahâbettir senin aşkın

Atılmışlar senin uğrunda hâlis aşkla her harbe
O cehddir fîsebîlillâh celâdettir senin aşkın

Küheylânlarla meydanlarda cevlân eylemiş ordun
Ölümden korkmayan erlik salâbettir senin aşkın

Senin sevginle gâlibdir o mansûr ordu her dâim
O aslanlarda şân olmuş cesârettir senin aşkın

Selâm olsun mübârek âl-i İbrâhîme tâc oldun
O pâk soydan yücelmiş saf asâlettir senin aşkın

Senin sevginle bulmuştur bulan kullar Vedûd Rabbi
İlâhî aşka erdirmiş bidâyettir senin aşkın

Sever hoşnûd olur senden sebeb Allah Azîmüşşân
Rızâullah'a en hoş bir izâfettir senin aşkın

Selâm olsun mübârek mürselînin mührüsün sen yâr
İnen son vahye mazhar bir nihâyettir senin aşkın

Işıldar ay yüzün Hak yolda rehberlik eder halka
Delildir Hakk’a şeksiz bir delâlettir senin aşkın

Temizlerden temizsin sen bebeklerden de mâsumsun
Edeb timsâli bir ahlâk nezâfettir senin aşkın

Sadâkat en güzel timsâli bulmuş sende sâdık dost
Akıllar aklı sâfî nûr fetânettir senin aşkın

Şifâdır sözlerin haktır hayırdır vahyi söylersin
Gözün gönlün ışıldar hep zekâvettir senin aşkın

Seven kalbler dönüp Allâh'a safvet buldu sâyende
Arınmaktır, mutahhar bir vilâdettir senin aşkın

Gecen kâim geçer dâim okursun vahy-i Rahmânı
Huzûrullah’da durmuş kadd ü kâmettir senin aşkın

Gözümden aksa yaşlar gitse gönlümden karanlıklar
Safâdır afva mazhar bir inâbettir senin aşkın

Hakîkatler yayından fırlatılmış gönlü bulmuş ok
Güzel Allâh dedirten tam isâbettir senin aşkın

Yüreklerden taşar Allâh’a îmân arzı nûr eyler
Sahîh îmâna fıtrattan alâmettir senin aşkın

Tehiyyâtlar sunarsın Hakk’a en makbul duâlarla
Gönül vuslat diler ağlar o hâcettir senin aşkın

Güneşsin enbiyânın hatmisin evvelde âhirde
Selâm ey Hak Nebî nûrdur hidâyettir senin aşkın

Duâ et büsbütün kalksın şu ümmetten hüzün korku
Iraklıktan ateşlerden vikâyettir senin aşkın

Benim cânım efendimsin gözümsün kalbimin nûru
Ümidvâr olduğum müşfik himâyettir senin aşkın

Bütün kullar için rahmet, necâttır müjdedir çağrın
Sevinsin cümle âlemler, selâmettir senin aşkın