Senin Adın Herhangi Bir Kadın - 115 -

Alper Tunga Taktak
57

ŞİİR


5

TAKİPÇİ

Senin Adın Herhangi Bir Kadın - 115 -

SENİN ADIN HERHANGİ BİR KADIN – 115 –

Her daim toplu duran bir valiz artık bilincim
Çünkü sadece sana kal diyebildim
Bir faydasının olmadığını da yeni öğrendim
Sen içine kapanık mezheplerin en Katolik yortusu
Bulabildin mi unutabilmenin birkaç yolunu?
Unut demek dile kolay
Bunun için hiç yormadım da kendimi
Biraz zaman aldığını da yeni öğrendim
Unutabilmenin değil sevgilim, alışabilmenin
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Her kadının sesi senleşti
İçine kat aklına gelebilecek her şeyi
Gittiğim her şehrin rakımı
Dudağına kondurduğum öpücüklerin sayısı
Biliyor musun? Bana seyahat önerdi
Bir halt bildiğini zanneden ruh bilimci
Caddede yeni açılmış dükkânların adı sensin
Ayakta alkışla beni
Sevgilin artık algıda da seçici
Sen hiç âşık oldun mu? Dedim dönüp doktora
Aslında beni daha iyi anlar
Anlatsam sokaktan geçen avare bir sarhoşa
Sen arsız düşeslerin en kuytu gülüşü
Ayıplayabildin mi sana âşıkların şizofren düşünü?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Hatırlar mısın son konuşmamızı sevgilim?
Gittiğim bir seyahatten henüz gelmiştim
Ocakta çay suyu kaynıyordu
Çaydanlığın gözleri ağlamaktan nemli
Ve dertlerimiz her günkünden biraz daha demli
Şeker atma! Belki anlarsın ciddiyetimi dedin
Sen giderken bende çay çok acımış eline sağlık dedim
Sen Emeviler’in Endülüs’e geçişi
Sen yakabildin mi bütün gemileri?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Duydun mu hiç, sigaraya da başladım?
Sensizlikten payıma düşen zamanlarda
Kusura bakma sevgilim
İnan bir pilates topuyla erimeyecek kederim
Veya bitterin ağızda erimesi değil, unutabilme sürecim
Ya da çıkılabilecek herhangi bir alış-veriş
Çıkardım, attım gardıroptaki bütün eskileri
Ve senden kalan bütün zarif ezgileri
“V” yaka süveterin altındaki gömleği, kare çizgili
Artık sadece giyebiliyorum düz çizgili gömlekleri
Her biri mahpus parmaklığı, dikenli teli
İnanır mısın? Hiç çıkmıyor kokun hala
Yerine neyin koysam yenisini
Kaç tenin akında çitiledim bu bedeni
Hep yüklendiler boyun borcunun vebalini
Aslında onlarda değerli ve bir o kadar nazenin
Dudaklarında çığlıkları
Kanlı, erguvan kızılı
Sen en çılgın, en hoyrat dalgası okyanusların
Yutabildin mi sirenlerini sana gelen vapurların?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Bütün kadınlarda farklı bir tat, aynı yüz
Ruh halim hala parçalı bulutlu bir güz
Kalplerini kararttığım bütün günahsız kadınlarım
Üzgünüm, benim zarif, kötü alışkanlıklarım
Uyuyamıyorum bütün sokak lambaları yanarken
Uyumak isteyende kim zaten
Gözyaşıyla mühürlenmiş bir zarf bırakıyorum
İçine yazıp cigara almaya gidiyorum
Bir daha oraya dönmüyorum
Sigara değil cigara yazdım fark ettin mi?
Hoşlarına gider diye düşündüm belki
Hayatın eski Türk filminden kopmuş sahnesi
Ya da arkamdan küfür edebilirler
Ne yaparsa yapsınlar kendileri bilirler
Sen bozkırların en çorak bitki örtüsü
Unutturabildin mi dilber dudaklardaki türkünü?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
En sonunda yakalandım bir gece vakti
Bir saniye bile gözünü kırpmadı bu seferki
Dayanamadım sigara almaya gidiyorum dedim
O da gitme bende var dedi
Seninki öksürtür dedim,
Gitti kapıyı kilitledi
Başıma bela mısın? Dedim
Çay suyu koyacağım bir yere ayrılma dedi
Döndüğündeyse şeker at tatlı tatlı konuşalım dedi
Yıllar oldu şeker kullanmıyorum dedim
Vardır bir sebebi dedi anlatsana şehir efsanesi
Uzun hikâye seni ilgilendirmez dedim
Gözlerinde domuz dercesine bir bakış belirdi
Evet, öyleyiz dedim
Bu durumu yaratanda sizlersiniz diye ekledim
Patenti insanlık tarihi kadar eski
Anlatırsan dinlerim diye diretti
Ben bakire bir çocuktum
Kilitleyip attılar kalbimin anahtarını
Şimdi akl-ı selimle veremem sana o denizin adını
Sen denizlerin en derin uykusu
Bulabildin mi sana tapan ölü canların kuyusunu?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Aynada gördüğüm kişiye yabancıyım
Ve geldiğim noktayı inkâr eden bir yalancıyım
Gün geçtikçe artıyor saçlarımdaki erozyon
Göz kapaklarımda vuku bulan genç bir heyelan
Anladım ki bu benden şikâyetçi bir hezeyan
Gittiğinde ders olsun diye deldirdiğim kulaklarım
Etine dolgun dul bir kadın gibi artık
Ve her geçen gün biraz daha sarkık
Her gün biraz daha artıyor alnımdaki çizgilerin sayısı
Her biri seni eskitemeyen dilberlerin öpücük hatırası
Şefkatli değildi sevgilim, sadece şehvetli
Bundandır acım belki, sadece şehvetli
Kalbimin bakımsızlıktan sakalları uzamış
Acıyamıyorum aynada gördüğüm bu surete
Biliyor musun? Ben ağlayamıyorum da
Gözyaşları artık bana
Satın alınmaya değer bir meta
Gözlerim bir baykuşun gece yarısı kanat sesi
Bu yüzden arkam dönük bakıyorum aynalara
Geri gelir yerine belki
Evimin eski neşesi
Sen göze görünmeyen varlıkların düğünü
Bozabildin mi bendeki büyünü?
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan

Daima toplu duran bir valiz bilincim
Artık sigaranın yanıp sönüşü aldırma sürecim
Ve uçsuz bucaksız bir tütün tarlası yokluğun
Nasılsa güneş doğar her gün Ay’ın arka bahçesine
Bahçede sallanan sandalyede oturan kadının ak tenine
Yokluğun yağmurla arınan güz sancısı
Kalp dediğin de gel- gitlerde atan sandal sefası
Kadınlarsa şarabın günahıyla yıkayan gönül hancısı
Kaç balık kurban oldu rakıya Boğaz’da
Artık sağımdan soluma döndüğümde yoksun orada
İnsanı büyüten şeydir bu merhametsizlik
Ve masalların uyuşukluğundan kaldıran farkındalık
Şuursuz bir katil veya şuurlu bir şair yapan
Bense zor olanı seçtim
Her gün biraz daha ölebilmen için
Sen kumdan kalelerin yılmaz ordusu
Yenilmiş bir ülkenin gönlünden gitmesi gereken yolcusu
Soruyorum hala en güçlü yumruğun bu mu?
Unut demek dile kolay
Bunun için hiç yormadım da kendimi
Biraz zaman aldığını da yeni öğrendim
Unutabilmenin değil sevgilim, alışabilmenin
Unut demek sadece dile kolay lisan
Ancak zamanla alışabilir insan
Bunca uzun cümlelerin vardır bir anlamı tabi
Kısacası kusura bakma sevgilim
Artık senin adın
Herhangi bir kadın! ...

ALPER TUNGA TAKTAK

Alper Tunga Taktak
Kayıt Tarihi : 22.7.2010 00:50:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


ALPER TUNGA TAKTAK 6 TEMMUZ SALI – 21 TEMMUZ ÇARŞAMBA ARARSI SAAT: 6 TEMMUZ 05.30 – 21 TEMMUZ 19.00 ARARSI BOLVADİN/AFYON İTAF: AŞKA SAYGI DURUŞLARI BİTMEYENLERE

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Alper Tunga Taktak