Sen, göklerin bu dünyaya bir el vererek
Ve çok severek, sonsuz.
Beyza demetinde, nurlar içinde,
Bana sunduğu ilahi bir ses
Bir alev içinde kaldığım,
Bir hoyrat, bir yadel gibi hasretsin,
Oradan evren yurduna giderken izlediğim,
Elime düşen firuze damlası yakut ve zebercet
Renkte Elmas beyazı,.dünya taşı emin değilim,
Altın kemerlerden daha yakıcı
Ateşten, Biri olmanın ötesinde bir sevinç
Ve sonsuz bir tuval içinde tablodanda güzel
Bana yansıyan,sevgilerin üstündesin
Bir sabah hasret kancası bana takılınca.
Bir hicran, senin tecessümünde,
Beni hayat boyu yakmaya,
Tutuşan ekin tınazlarından,
Omuzlarıma aldığım son demetsin.
Akla, sarı, bir tutam ekinde başak tanesi,
Karlı dağlar gibi severek baktığım,
Yüreğim kor olsada yıkılmadığım yanarak,
Yok olmadığım dağlarımda yankılanan sesin,
Beni her zaman diliminde,
Çığırtkan yamaçlı dağların, inlercesine,
Ve daima erişmek istediğim,
Giderken pupa yelken umman dalgalarında,
Kıyıya sürüklenen, bir meleksin.
Senin sevincin, zannettimki,
Hepsinden daha çok,
Dünya güzelliğindeki serüveninde,
Kuytularda sarı benekli menekşeler gibi
Bana bir söz diyeceksin,
Sen her zaman aradığım,
Var olduğuna inandığım,kırılan
Kayalar arasında açılmış bir yalnız çiçeksin,
Sen
Kayıt Tarihi : 20.5.2017 19:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!