Senin acıların, yok ki bilesin!

“Olsa da bileceğin yok gerçi! ”

Ne kadar anlatsam, boşuna inan
Bırak da şu gönlüm, her gün çilesin!
Vallahi anladım, desen de yalan
Senin acıların, yok ki bilesin!

Çileyi tadıp da, çeken değilsin
Kalbine umutlar, eken değilsin
Ben gibi hayatı, diken değilsin
Senin acıların, yok ki bilesin!

Gülerken yüzümü, gören olmadı
Çektiğim çileler, bil ki dolmadı
Gençliğim soldu da, derdim solmadı
Senin acıların, yok ki bilesin!

Gözümün yaşıysa, akar hep selli
Karşıdan bakıp da, etme teselli
Halimse ortada, işte besbelli
Senin acıların, yok ki bilesin!

Kaç diken batarak, gönlü kararttı
Kaç sevda içini, söyle daralttı
Ömrünü baharda, böyle sararttı
Senin acıların, yok ki bilesin!

Hep yenik düşerken, gönül davada
Ne ciğerler köz oldu, bil ki tavada
Güzelim aklınsa, her gün havada
Senin acıların, yok ki bilesin!

SEÇKİN ERDOĞAN / BURSA