Ey fâni sevgili!
Emânet güzellik sarhoş eylemiş,
Solmaya mahkumdu elvânın senin;
Aşkım ki şımartmış, bir hoş eylemiş,
Nefsin mi gütmekte çobanın senin?..
Güvenme kendine tenin turâptır,
Şu ömür dünyada sanki serâptır,
Gönlüm sazın ise Aşkın mızraptır,
Sırrını çözenler ozânın senin..
Mecnûn Kerem Ferhat illî hikâye,
Leylâ, Aslı, Şirin misâl Hakk gâye,
Kendime çıkardım hisseyle pâye,
Yaşadığım Aşkın destânın senin..
Bende bu Aşkınla nâmın yayıldı,
Tadını mısradan alan bayıldı,
Leylâ'yla, Şirin'le ismin sayıldı,
Bir ben değil âlem hayrânın senin..
Adem kulun inan değdin cânına,
Sevmeyecen niye girdin kanına?
Yaptıkların sanma kalır yanına,
Hiç mi sızlamıyor vicdânın senin?..
Yakışmaz gönlüme oysa şikâyet,
Mecâzınla Hakk'a erdim nihâyet,
Aşk meşrebi oldu bana hidâyet,
Derdinin içinde dermânın senin..
Hakk'ın Esmâ'sını yansıtan kitap!
Sevdanla duyuldu O kutsî hitâp,
Sevginle dinledim ne demek bîtap,
Gönlümdeki Aşktır irfânın senin..
Sâyende yüreğim ummâna daldı,
Seninle dertlerim bileme baldı,
Zulümler etsen de kapını çaldı,
Tarsusi hep zâten sazanın senin...
Kayıt Tarihi : 21.4.2017 09:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!