Ey Gönül!
Nerde güzel görsen bil bağlanırsın,
Niçin, neden böyle fıtrâtın senin?
Elest Meclisi'nden mi dağlanırsın?
Ondan mıdır dinmez feryâtın senin? ..
Mecaz mahbûb ayna ki biliyorsun,
Yansımaya kanıp geriliyorsun,
Tarafımdan bundan yeriliyorsun,
Aşk denince coşar ifrâtın senin..
Fâni yâre baktın sırlar açıldı,
İlâh-i Aşk denen cevher saçıldı,
O bir basamaktı sonra kaçıldı,
Hakîki Mahbûb'a milâtın senin..
Mahlûkat perdesi ardında gizli,
Sıyır birer birer bak da feyizli,
Esmâ-ül Hüsnâ'dır herşey vecizli,
Görmeyi bilirsen irşâtın senin..
Eğlence, oyunmuş dünya hayatı,
Firâktan ötürü kullar feryâtı,
Ölüm belki vurur da zîhayatı,
Acep hiç mümkün mü vefâtın senin? ..
Dünyalar bir yana sense bir yana,
Ummânı bildirdin damlada bana,
Susuzluğun nasıl damlayla kana?
Nefsimi terbiye cihâtın senin..
Adem'in günâhı elbette çoktur,
Allah'ın rahmeti yanında yoktur,
Mecâz yâr bakışı sîneme oktur,
Göz yaşlarım imiş lügâtın senin...
Kayıt Tarihi : 30.7.2016 10:14:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!