Seni Yazamadım Şiiri - Engin Badem

Engin Badem
105

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Seni Yazamadım

Bu şehre kan düştü o gün,
Ne başımda kavak yelleri,
Ne annemim gözleri kaldı gözlerimde.
Bu şehre kan düştü o gün,
Şahmeranlar halaya durdu meydanda,
Yitik bir baş kaldırışın destansı türküsüydük.
Hem sıladan, hem gurbetten yana...
Bir memleket türküsü tutturmuş dilim.
Adın boyalı ellerimle yazılırken duvarlara.
Gözlerime düşen,bir eylül uzantısıydı...Ansızın.
Sürüldüm kırlangıçların göçebe ikliminde.
Ve küskün bırakıldım matematiğin on ikisine...

İri tekerli panzerler kuşatırken gençliğimi.
Bileklerimde hasretin kelepçesi vardı...hatırla,
Güze denk geldi işte anam...bağışla...
Oysa memleket tadında bir bahar sunacaktım sana,
Ellerimde kırmızılar, gül rengine aşina.
Dişliler mi bozuk?
Yoksa çark, etmedi mi bu düzen?
Anlayamadım neydi be anne belimizi büken...?

Bu şehre kan düştü o gün,
İri çınarlar devrildi ardın sıra.
Ve titriyordu her yanım,
Bakarken bir boşluğa...
Hücum borusu çalarken ölümün marşını,
Sıradağlar devrildi “off”larımda.
Hayat dediğin şey ne ki anne,
Asılmak değil miydi daha on dokuzunda?
Ve giderken türküler söylemek değil mi dar ağaçlarına.
Kaç zemheri küskün kaldı anne,
Kaç baharlar geldi geçti benden habersiz,
Biliyor musun?
Bir mektubun kaldı sol cebimde; oda tertemiz.

Bu şehre kan düştü o gün,
Hazerfan Çelebi’ler kanatsız uçtu,
Martılar çaldı ekmeğimizi.
Sonra martılar kan kustu...
Alaca bakışlarıyla böldüler hülyalarımızı,
Oysa memleket denilen nazlı gelinle,süslemiştik rüyalarımızı.
Kisrânın sarayından geldi yılanlar.
Ve içimizden doğmuştu,başı ezilesi çıyanlar.
Fareli köyün kavalcısı ben değildim.
Ben değildim ak zülüfe şiirler yazan o adam.
Kör bir kurşundu aha memleket diye şu ciğerime saplanan.

Bu şehre kan düştü o gün.
Dalında kurudu yediverenler.
Ve hiç söylenememek üzere,
Parmaklıklar ardına saklandı türküler...
Bir şimendiferin,sıralı odasında,
Üst üste atılmış kanlı et yığınlarıydılar.
Ve toplu mancınıklarda ateşe yollanmıştı,
İbrahim’vari aslanlar...
Söyle be gafil!
Nârı zulüm olanın ateşi yakar mı İbrahim’i?
Ve üflemekle söner mi asrın perdesiz güneşi?

Yarınlarına inat yeniden doğdular,
Yarıp çıktılar umudun rahmini,birer ikişer.
Omuzlarında yükseldi ak sutünlü tacmahal,
Ve kimse bulamadı nur çehrede hiç muhal.
Evet anne! ! !
Bendim gece vakti düşen kapına,
Al kanım ele verdi suçsuzluğumu.Biliyorum...
Bendim anne!
Ellerimle adını yazan gökyüzüne.
Kusura bakma emii,
Senide ortak ettim hüznüme...
Şimdi her çocuk,
Elma şekeri telaşında belki.
Benim yerime gülümser mi sana?
Her kanatsız uçurtmaya,
Kanat olur mu mavi düşlerim?
Ve yeniden barışır mıyım on iki rakamına aritmetiğin.

Kızılırmak kenarında durmuşum,
Yosun kokar gözlerim anne.
Her gün bir yanımı söker ölüm.
Sanma ki korkuyorum ölümden.
Sonra geçen senelere inat,
Ak sakalımla ben, yeniden doğarım.
Adım Said Nursi olur,
Nur ekerim kararan göğe..
Soyadım Nurlu sevda olur,
Rest çekerim yedi düvele...
Yürürüm küfrün üstüne üstüne.
Kundağında büyür tevhid,
Büyür yeniden kam kırmızı güller.
Yalın ayak marşlar söyleyerek geçerim kapından.
Gözlerimle sularım bahçendeki akasyaları,
Boş verdim martılar çalacaksa çalsın yarınlarımı.
Neylersin ki anne! ! !
Ben yaşarken ölmeyi,benden önce dirilenlerden öğrendim...

Engin Badem
Kayıt Tarihi : 10.7.2006 09:56:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!