'Seni unutunca, bir başka türkü tutturursun,
Ağrıların biter, gözlerindeki yaşlar diner.
Beni unutunca, başka bir sevdaya tutulursun,
Acılarım azar, gözlerimden yaşlar düşer'...
Sevdamın sende saklı suretine gözyaşlarını düşürdüğünde bir unutuluş şarkısı çalar kapını. Kaldırımlarda, caddelerde hayata meydan okurcasına yürüyüp, yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide denerdik sevgimizi. Kalbimi söküp veresim gelirdi o an. Sıkılı bir kelepçe gibi birleşen ellerimiz daha bir başka kenetlenir, o anlatılamaz mutluluğun önüne koşar adımlarla atardık kendimizi.
Seni her özlediğimde tartardım sevgimi yeniden. Aşkımın ağır aksak yürüyüşlerinde, içimde kabaran özlem fırtınalarına şiirlerimi kalkan gibi tutar, anlamakta zorlandığım yanlarına türkülerimi belerdim. Sesin ulaşınca ülkeme, omuzlarımdaki hasret biter, sevgiler sunan sözlerin ulaşınca yüreğime, usumdaki tüm sorulara cevaplar ağar ve mutluluğun salıncağında çocuklar gibi sallanırdım.
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta