Seni Terkediyorum Şiiri - Bakır Çakmak

Ne varsa geriye kalan.
Al
Üşüyen güneşlerin çarmıhında avuçlarım
Gözlerime mil çeker uzakta bir sevgili
Yıllanmış şaraplar bilirim
Ardından
Yanar döner bir geceye yıldızlar giydiririm.
Bir cam kesiği
Bir serçe kanadı kanattı yanağımı
Her oyunda körebe
Bir duvar gibi yıkıldı sonra ayışığı

Pencereden sızan bir zemheri
beyaza boyadı tırnaklarımı.
Gökyüzü yarıldı tepemde
gözlerime düşürdü bütün yıldızlarını.
Kırıldım baharlarca
Bahçesine küsen bir gül oluverdi parmaklarım.

Söyle. .. bana terkedilmiş bir köyden
Rüzgarlarca savrulan sevgilinin saçlarından haber ver.
Genç bir sızının yaşlı inlemelerini
Yazdığı her mısrayla
Kendi içini deşen o şairi anlat.

Kırıldı
Vazo.
Bir bir damladı bir deniz
Kesti bir yakamozun şahdamarını.
Yeşili çaldı gözlerin ıssız bir Ormandan.
Yatağını dağıttı nehir .
Aktı dalgalarca
Saçlarının en sarısına deli bir yağmur.

Kayıp bir adres
Çıkmaz bir sokak
Bir düğüm bu boğazımdaki
Yık yık düşmüyor terkettiğin kentler.
En vurgun anında bir denizkızı
Ellerin avuçlarımda şahmeran.
Boğuyor bir göl sularını
Isırıyor yanaklarını
bir elmanın yarısından.

Bir bedevi yorgunluğu çöker içine
bir ceylana döner sibiryada
beyaz bir kurt
Gözbebeklerinden vurur bir eskimo
buzları eriyen bir vahada penguenleri.
Sonra balıklar uçar gökkuşağında.
Danseder tangosunda bir kavalyenin
kurşunlanan göğsünde.

Sonra dönerim yörüngelerce
Sağa bakarım olmaz.
Sola devrilir bütün sancılarım.
Bir kelebek düşer ayakucuma,
Sabah gecikir hep
biryerlerde
Şafak sürgüler kapımı
Acımasız kabuslar bırakır uykularıma.

Artık gitmeliyim
Vakit bitti. Uçtu gitti mevsimler.
Bir ömre sığmaz bu bendeki, biliyorum.
Gökyüzünü boyayarak,
Bir şarkıyla yakarak dudaklarımı,
Ateşe vererek duvarımdaki resimlerini,
Dizlerimi kırarak,
bir eskiciye bırakıp suretini
Seni
terkediyorum.