Ekim rüzğarları esiyor kara yelden
Hoyrat hoyrat, deli deli, dallarım kırık
Gönül yapraklarım dökülüyor, bir bir
Bu gün, veda etmeden battı güneşim
Valizler, bir bir toplanır, gönül buruk
Hayatta ben en çok babamı sevdim
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Devamını Oku
Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk
Çarpık bacaklarıyla -ha düştü, ha düşecek-
Nasıl koşarsa ardından bir devin
O çapkın babamı ben öyle sevdim
Umduğumu bulamadım.
Bulduğumu alamadım.
Ellerim şimdi bomboş,
Senden ayrılacağım....
Boğazımda hıçkırık,
İçimde hüzün,
Sırtımı dönüyorum Topkapı Surlarına.
Gözlerim paslanmış saatimin yelkovanında.
Marmaradan güneş son kez batacak,
Şunu bil ki !
Bedenim Anadoluda,
Ruhum O'nda değil;
Hep Sende kalacak.
Elveda İSTANBUL....
Hasan gardaş ben de İstanbul'u tekrkettim ama
ne kadar,terkettiğim nacizane şiirimde belli oluyor.
O Şehr-i İstanbul'dan ruhunu ayıran olacağını sanmıyorum.
Güzel şiirini ve yüreğini tebrik ediyorum.Selam,
saygı ve sevgilerimi gönderiyorum.
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta