Seni Tanımak Yeniden Doğmak!

Birsen İbrahimhakkıoğlu
11

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Seni Tanımak Yeniden Doğmak!

Bilmem kaç zaman önceydi;
Yaşam ağırlığınca yüklenince omuzlara, rakamların ne önemi var nüfusta.
Dünyaya ilk ”Merhaba” deyişimin sabahında, sen dünyaya gelmiş miydin?
Yoksa hastane odasında yankılanan ağlayışımın sesi, benden önce dünyaya gelmemiş olmamanın sebebi miydi?
Kim bilir, kim bilebilir ki? Yaşama “merhaba “deyişimizde belki de evet belki de ilk inci tanelerimizi döküşümüzde kaderlerimiz birleştirilmişti...
Yürümeye başladığım ilk adımlarım geliyor da aklıma, yüzümde bir tebessüm bir kalem, bir kitap, bir oyuncak…
Boncuk boncuk bakan gözlerim seni görseydi, o an karşısında 'Hadi gel! Gel! ' diye bağıran sesin, tutmak için uzanan ellerin sahibi sen olsaydın;
Bir adım düşe kalka değil, koşar adımlarla gelirdim tutunmak için sana..
Ne ben senin büyüdüğünü,ne de sen benim düşe kalka yürüdüğümü görememiştin.
En savunmasız zamanlarımızı birbirimizden ayrı yaşadık…
Çamurdan evler yapardım,çamurdan adamlar,İki fincan vardı,porselen değildi,has çamurdan! Bir de bol köpüklü çamurdan kahvem!
Bir çerçeve yapardım, ortasına da bir yürek... Adımın baş harfini yazardım,yanına kocaman bir soru işareti; adını bilmediğim,seni görmediğim, sesini duymadığım...
Ruhuma kazıdığım sevdam...! ! !
İşte seni, seni daha o günlerimde yüreğime kazımayı öğrenmiştim..
Birine gönül vermenin ne demek olduğunu anlar yaşlara geldiğim zamanlarda,
bir hayale sıkı sıkıya tutundum...“İlk aşk başkadır” derler ya, benim ilk aşk dediğim;
hayal aşktan öteye gitmedi...Ben ilk aşkı hayal olmayan sende tattım...
Hani bazı sevdalı yürekler ' Seni tanıyana kadar ben yaşamıyormuşum' derler ya...
Ben seni tanımadan önce de yaşıyordum!
Seni tanımadan önce de bir yürek vardı ben de;
Bir çift bakan göz vardı…Göz bebeklerim; sensizliğin hüznünü misafir etse de senelerce,
kimi zaman dalıp dalıp uzaklara giderdi öylece...
Zaman su gibi akıp geçiyordu, acımasızlığında umutlarımı eziyordu..
Yıllar...Yıllar sonra, son durak olarak seçmiştik bu şehri...
Aynı şehirde farklı mekânlarda birbirimizden ayrı mutlulukları tattıran bu şehir,
sarhoş edemedi; ne seni ne de beni...
En acı şerbeti içiren bu şehirdir, hem sana hem de bana...
Birbirimizden habersiz dileklerimiz buluştu bir gün Allah'ın huzurunda...
Ve... seni tanımak...! ! !
Seni tanımak..! ! yeniden doğmak..! !
Sevginin emeklemesi ne güzel şeydir...
Yüreğin ritmik hareketlerinin hızlanışı, aşkın kana karışması…
Bir ses..! !
Bir nefes.!
Bir bakış.!
Bir dokunuş.!
Aşkın kokusunu almaya görsün soluğun; nasıl da içini titretiverir...
Ateşi yakar,al yanaklarında sıcaklığı, gözlerinde parlaklığı, anlık duyguların başlangıcı...
Kim olduğunu.?
Kim olduğumu.?
Ne olduğunu.?
Ne olduğumu.?
Bilmeksizin kapılmışız bir sele.Derken,emeklemeye başlar anlık duygularımız...
Bir heyecan.! Bir tufan kasıp kavurur dünyamızı...
Artık tanımak zamanı... Bilmek ister yüreğini yerinden fırlatanı...
Gerçekle örtüşmeyen duygular bir bir elenecektir hayallerimizden...
Ya yanılmışlığın kırgınlığı...
Ya da sonsuzluğa taşınacak bir sevdanın ilk adımları...
Zaman olacaktır akıllarımıza, akıldan geçen duygularımıza derman...
Yorucu,yıldırıcı bir yolculuğun başlangıcında..
Adımlarımızı ilk atmaya başladığımızda ben 'seni seviyorum' sözünün çok kolay söylenebilecek bir söz olduğunu biliyordum.
Her yürek sevilmek isterken; sevilmek kadar sevmenin zorluklarını bilmez,
tıpkı benim de bilmediğim gibi…
Sevgiye aç yüreklerin geçici duygulara 'merhaba' demesi kolay da.
Bir ömürlük sevdayı yaşamak ve yaşatmak varsa ruhunda,
Sevginin sorumlulukları biniverir omuzlarına…
Bu yola çıkarken, bilinmezliklere yelken açarken, izin almadık kimseden..! !
Aşımız, suyumuz yaşayıp, birbirimize yaşatacaklarımız..
Ya bu sevdayı besleyecektik.! Ya da bir 'merhaba'dan öteye gidemeyecektik.
Zorlu bir savaşın korkusuz savaşçıları gibi..
Bugünümüz için değil, yarınımızda yaşamak istediğimiz güzellikler için,
hayallerimizi süsleyen, şiirlerimize kokusunu sindiren,aldanışlarımızda,
umudumuzu yitirten, umutsuzluğumuza savaş açtık!
Kimi zaman soluğumuz kesildi, dargınlıklarımız nefsimizi terbiye etti..
Kimi zaman hasretin kucağında özlemlerle, sevginin gücü bilendi de bilendi...
Bütün her şey o sihrin güzelliğinde gizli...
Sevmek paylaşmaktır.. Aşk'ta paylaşmak sevginin elçisi...
Paylaşımlarda sonsuzluğun sihri gizli...
Görünmek istediğimiz gibi değil, olduğumuz gibi görünmek ne güzel şey…
Ufak tefek hatalarımızın içinden, güzellikleri bir bir çıkarıverdik gün yüzüne.
Ruhlarımız bencilliğin kıskacına yakalanmadıysa,
marifet ne benim sevgimde ne de senin huyunun güzelliğinde...
Ruhlarımız hep aynı istekte...
Ne sen bana kendini beğendirmeye çalıştın,
ne de ben sen mutlu olasın telaşı yaşadım.
Hani seven yürek sevdiğinin önüne bütün güzellikleri sermek ister ya;
senin benim önüme,benim senin önüne serdiğim güzellikler “bizim” güzelliğimizdi..
İkimizde yıllarca aynı güzelliklerin hayallerini kurgulamışız..
Bu güzelliklere susamışız;
İki ayrı yüreğin hayallerini, tek bir ruhta buluşturmuşuz...
İşte sen ve ben, “biz” olduğumuzda; özlemlerimizi,iki ayrı bedende,
tek bir ruh olduğumuzu anladığımız gün,birbirimize sunmuşuz...
Emek olmadan aşk yaşanır... Emek olmadan sevgi doğmaz...
Duru bir sevdadır yaşadığımız,yaşattığımız..
Yaşarken kimi zaman birbirimize yaşattığımız sancılarımız...
Sancılarımızda emek kokan duygularımız...Emeklerimizden doğan sevdamız...
İşte bizi biz yapan yanımız; Yaşadıklarımız, yaşattıklarımız ve yaşatacaklarımız

Bu bizim sevdamız..! ! !
Ne bir göz sevdasına kapıldı gönlümüz..
Ne de kara sevdasında ağlattı bir ömür..
Bir gülücüğün sıcaklığında ısıtırken,
Göz yaşlarının ılıklığında ferahlığını yaydı
Söylenmemiş sözlerimizin gölgesinde yüreklerimizi dinlendirirken,
Yaşamın davetkâr bakışlarında..
Şımarmamayı öğrettik kendimize
Adımladığımız sonsuzluğa giden yolda,
Özümüzü, sözümüzü bildik.
Hayallerimizi yüreklerimizin kadehinden yudum yudum içtik..! ! !
İşte biz birbirimizi böyle sevdik...! ! !
Gönül birliğimizle birbirimize kenetlendik..! !
Ne parlayan bir gökyüzü vardı başımızda
Ne de zamansız yağan bir nisan yağmuru
Ne şimşekler çaktıracak kadar kızdırdık havayı
Ne de cömertçe harcadık zamanı
Yaşamdan payımıza düşenleri sağdık
Senin yaşadıklarına benim yaşadıklarımı kattık
Bitimsiz Sevdamızın doyumsuz tadına vardık....

28.02.2008 İstanbul

www.hayaldenizi.com

Birsen İbrahimhakkıoğlu
Kayıt Tarihi : 28.8.2008 11:28:00
Hikayesi:


Aşkımızın biyografisi

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Hasan Çekmecelioğlu
    Hasan Çekmecelioğlu

    İki ayrı yüreğin hayallerini, tek bir ruhta buluşturmuşuz...
    İşte sen ve ben, “biz” olduğumuzda; özlemlerimizi,iki ayrı bedende,
    tek bir ruh olduğumuzu anladığımız gün,birbirimize sunmuşuz...
    Emek olmadan aşk yaşanır... Emek olmadan sevgi doğmaz...
    Duru bir sevdadır yaşadığımız,yaşattığımız..
    Yaşarken kimi zaman birbirimize yaşattığımız sancılarımız...
    Sancılarımızda emek kokan duygularımız...Emeklerimizden doğan sevdamız...
    İşte bizi biz yapan yanımız; Yaşadıklarımız, yaşattıklarımız ve yaşatacaklarımız

    Her çift tek bir ruh olmayı becerse, ayrılıklar doğmazdı. Birlikteliklerden sancılar doğacak bunlar insan olmanın gereğidir. Önemli olan bu sancıları sevgiyle sağaltmaktadır. Yüreğinize sağlık. Mükemmel, zevkle okudum. Tebrikler...

    Cevap Yaz
  • Berrin Civgin
    Berrin Civgin

    SeNi SeN Gibİ SeVMeYe GeLdİM...! ! !

    Gülüm oyy gülüm! ! ..
    Yüzünü görmeden hayalini sevdiğim, esmer gülüm! ! ..

    Ben! ! ..
    Güneş'i gülüşünde,
    Sevgiyi yüreğinde,
    Gerçeği sözlerinde,
    Dünya'yı gözlerinde gördüm de geldim.

    Yıkılmış gemileri seninle yakmaya,
    Yıkık gönül sarayına taht kurmaya,
    Senin canında can bulmaya geldim.

    Yüreğimi yüreğine lehimlemeye,
    Tenimi tenine ipoteklemeye,
    Seni 'SeN ' gibi sevmeye geldim.

    Dudağındaki gizemli şiiri kadeh kadeh içmeye,
    Hüznüne yıldızları bir bir raks ettirmeye,
    Yüzüne Ay'ın hüzmesini süzmeye geldim..

    Sevgi savaşımın zaferini yaşamaya,
    Yaşadığın hayal Aşk'lara gerçek olmaya,
    Bitimsiz sevdalara yelken açmaya geldim.

    Gülüm oyy gülüm! ! ..
    Gönlümün duldasında ak gülüm!
    Ruhumun dalında şakıyan bülbülüm!
    Ben-de-ki seni sunmaya,
    Sen-de-ki beni almaya geldim.

    İşte! ! ..
    İşte! ! .. Can filizim! ! ..
    Ben seni böyle bir Aşk'ın kutsiyetinde sevdim! ! ..
    Sabır tohumlarını tek tek tarlamıza serptim,
    Nadastaki duygularımızı filizlendirmeye geldim...

    05/09/2008... 23/20...Akçay/Zeytinli...

    Berrin Civgin

    www.hayaldenizi.com

    Berrin Civgin



    ___Birsen Hn.!!
    __Siz Aşk'ımızın Biyografisi demişsiniz lakin..Gerçek şu ki !! Ben Efsaneleşmiş bir Aşk okudum kaleminizden ..
    Duygularınız dağların arkasında gizlenen su misali pınar olup gönlünüze akmış ve kaleminizin ucundan inciler halinde
    sayfanızda dize dize raks etmiş.Her satırı pırlanta değerinde şiirinizi yorumlamak değil sayfanıza kitaplara sığmaz.
    Böylesine Bitimsiz sevdanıza sizin şiirinizden ilham alarak yazdığım nacizane şiirimle affınıza sığınarak katılmak istedim.._

    Bitimsiz Sevdanız gibi bitimsiz ilhamınız olsun ..sevgilerimle

    Berrin Civgin

    www.hayaldenizi.com


    Cevap Yaz
  • Münevver Şenol
    Münevver Şenol

    Böylesine harika dizelere harika demek bile az ve kifayetsiz kalır benim haddimi aşar yorum yazmaya ama ben cesur ve güçlü yürekleri öpüyorum

    Cevap Yaz
  • Özay İşcan
    Özay İşcan

    Birsen hanım iyi günler önce benim atam şiirime ilginize teşekkr sizinde şiirleriz güzel başarılar dilerim görüşmek üzere iyi günler dilerim sağlıkla kalın

    Cevap Yaz
  • Hatice Katran
    Hatice Katran

    YÜREGİNİZ DERT GÖRMESİN TEBRİKLER

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (38)

Birsen İbrahimhakkıoğlu