Yitip giden her günümdür seni sevmek
Ne tuhaf şeydir gelmeyeceğini bilmek
Karanlık şafakta uyanmaktır seni sevmek
Sanki sırtımda güneşten kor bir gömlek
Sevgiye olan açlığımdır seni sevmek
Her defasında hasretinle yüzleşmek
Ölümüne susamaktır seni sevmek
Kızgın çöllerde kızılcık şerbeti içmek
Bir çocuğun gülüşüdür seni sevmek
İçimde tertemiz hayaller yeşertmek
Yağmura muhtaç kırlardır seni sevmek
Her yeni çiçeğe ellerimle sular vermek
Bilmediğim yollarda yürümektir seni sevmek
Yorgun adımlarla gölgeler içinde ezilmek
Sessiz uzunca bir sahildir seni sevmek
Hedefsiz gemiler gibi açıklarında demirlemek
Kıvrılan bir demir yoludur seni sevmek
Basarken raylara seni sevdiğimi söylemek
Çaresiz el sallamaktır seni sevmek
Geçen her trende demir sesiyle irkilmek
Yağmurlu akşamlarda ıslanmaktır seni sevmek
Sırılsıklam yağmurda gözyaşlarımı gizlemek
Bana seslen diye haykırmaktır seni sevmek
Geceyi parçalayan gök gürültüsünü işitmek
Kimsesiz sokaklarda yaşamaktır seni sevmek
Uzansa da ellerim ateşe soğuktan titremek
Buz gibi havayı solumaktır seni sevmek
Yıldızlara bakarken dumanı içime çekmek
Ağır ağır hasta düşmektir seni sevmek
Direnirken hayata dizleri çözülmek
İdam sehpasında son istektir seni sevmek
Gözlerimi kaparken seni yanımda görmek
Bir mezar ziyaretidir seni sevmek
Nice sessiz gibi sessizliğe bürünmek
Son nefes kadar güzel seni sevmek
Düşerken toprağa kollarında can vermek
Kayıt Tarihi : 12.10.2014 13:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!