Seni Seviyorum Baba
canım ne kadar da isterdi
şöyle doya doya
başımı göğsüne koya
“seni seviyorum baba”
tanrım
canım ne kadar da isterdi
dilimin ucuna kadar geldi
diyemedim
“seni seviyorum baba”
şimdi mezarının yanıbaşındayım
ne farkeder ki
annem onüç diyor
nüfusta oniki yaşındayım
yapraklara sarı düşmüş
yüreğime kar
ağlıyorum için için
görmeliydin baba
görmeliydin
bu yaşlar senin için
yokluğun yakar yıkar
hiçbir şey umurumda değil
hiçbir şey
sudan bahanelerle attığın tokat
okuluma uğramayışın
yok yere azarlayışın
söyleyemem üzülmediğimi
geceler uyumayıp
gündüzler gülmediğimi
şimdi her şey geçmişte kaldı
zamansız bir rüzgar esti
seni aldı baba
seni aldı
bir rüya gördüğümü düşünüyorum
hani sen uzaklara gitmişsin
yakında dönecekmişsin
mektubunu açıyorum
kelimeler buz
ısıt yüzümü
tut ellerimi baba
tut ellerimi
baba üşüyorum
birlikte diktiğimiz dışbudak kocaman
kara üzüm sarmış budaklarını
az ötede cevizler kestaneler
sıra sıra kızılağaçlar
hepsi de yanında yakınında
bir ıslık çalıversen
elime bir taş alsam
dallarında kuşlar uçacak gibi
baba beni duysan diyorum
dönüp baksam ki sensin
kollarını açacak gibi
görünüp kaybolsan yeter
“seni seviyorum baba”
sevenler duyarmış sevdiklerini
yine dere boyunca yürüyorsun
biz harmancıkta çelik çomakta
oradan görüyorsun
sesin kulaklarımda uğulduyor
bir solukta yanına varıyoruz
“hazırlanın... balığa” diyorsun
yokluğuna alışamadım baba
bir yıl bir asır gibi biliyorsun
hani tabakanda kaçak tütün
hani dizinde kırdığın soğan
hani dilinde türkün hani
baba sen ağlıyorsun
“seni seviyorum baba”
yaşarken söyleyemedim
inanılır gibi değil
biliyorsun
demek ki ölmek zamanı
ağlıyorsun gülüyorsun
yaşıyorsun ölüyorsun
baba
biliyorum beni duyuyorsun
“seni seviyorum baba”
Kayıt Tarihi : 11.6.2006 19:58:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Babacığım canım babam
Sensizliğe nasıl yanam
Sensiz olan bu dünyada
Geçmiyorki biran zaman
Babasızlık ne zor imiş
Boynu bükük bir gül imiş
Gerisi de bir boş imiş
Canım babam canım babam
Gölgene de çok muhtacım
Bu sevgine öyle acım
Özlemini çekti bacım
Canım babam canım babam
Uykum kaçsa halim sorar
En samimi candan sarar
Görüyorum her şey yarar
Canım babam canım babam
Yavrucuğum demen için
Bekleyişim bu söz için
Demiyorsun söyle niçin
Canım babam canım babam
Uykusuzum geceleri
Yapamıyom sen gel geri
Şimdi kaldım kemik deri
Canım babam canım babam
Gözümde hep tütüyorsun
Canıma can katıyorsun
Biliyorum görüyorsun
Canım babam canım babam
Yokluğunu hep hissettim
Sensiz güne hep kahrettim
Öpmek için hep meylettim
Canım babam canım babam
Her bayramda bir ah çektim
Mezarına çiçek ektim
Dualarla hep yadettim
Canım babam canım babam
Sancı çektim hiç dinmedi
Babalılar hiç bilmedi
Bu garibim görülmedi
Canım babam canım babam
Babasızım bir kol eksik
Gideceğim bir yol eksik
Konacağım bir dal eksik
Canım babam canım babam
Torun diyor dedem nerde
Diyemiyom öbür yerde
Savrulurum dertten derde
Canım babam canım babam
Acep nerde görünürüz
Söyle nasıl kavuşuruz
Kavuşunca sarılırız
Canım babam canım babam
Gözümde yaş biran dinmez
Özleminse biran sönmez
Seni seven yavrun gülmez
Canım babam canım babam
ÇELİK’im der baba CANDIR
Damarımda akan KANDIR
Babam diye beni YANDIR
Canım babam canım babam
MEHMET ÇELİK
11/05/2013 CUMARTESİ
Gece insafsızlığını koruyor yine.Sesimi duyurmuyorum sana baba. Üşüyorum, ağlıyorum…Sensizlik yaramadı bana be bitanem. Yokluğun çok yoruyor sızlayan yüreğimi. Hayır baba pes etmiyorum. Ama yediremiyorum niye gittin? Karanlık her yer, ışıklarınıda götürdün hasret dolu yüreğinle.. Bilmiyorum baba. İstanbul korkutuyor beni, bakıyorum da her yerde sen varsın .Her trende, her durakta, her vapurda…Umutlarım seninle beraber terk etti beni. Artık hayallerim yok baba.Onlar seninle..Çok isterdim beni beyaz gelinliğimle görmeni. Elimden tutmanı gururla sevdalıma vermeni. Kısmet baba.Biliyorum için rahat, huzurlusun baba çünkü bana çok güveniyordun.Bayram geldi baba. Ellerini öpemiycem belki ama yüreğin terk etmeyecek ocağımızı biliyorum baba. Daha 30 gün oldu ellerin ellerimi terk edeli.Denizler ağlıyor, her gün soruyor bana trenler; Nerde o efsane adam?
Diyemiyorum baba, söyleyemiyorum öldüğünü,bizi terk ettiğini….
Sonbahar bitiyor baba. Bilirsin sevmem karanlığı.Ama ya yüreğim asıl sonbahar orda..
Gece fısıldadı yüreğime ansızın ‘’ gül artık ‘’ diye.. gülemiyorum baba sensiz.Yağmur yağıyor, korkuyorum baba.. Şimşek çakıyor ışıklar yüreğime çarpıyor ağlayamıyorum yine korkuyorum baba.Odana gitmek istemiyorum gecenin bir vaktinde senin yokluğunu bir kez daha öğrenmek beni çıldırtıyor baba.Sanki yeryüzüne değil, yüreğime yağıyordu korkusuz damlalar.İçimi acıtıyordu her damla.Gitmek istedim, yok olmak, dönmemek İstanbul ‘a,ama yine korktum baba. Çünkü, her gittiğim yere kendimi de götürüyordum.Sessizlik ne zormuş gecenin karanlığında, umutsuzluğun bağrında….
Yine kar yağacak baba, Hep 8:45 de çalardı kapı. Tanırdım ayak seslerinden her halini. Üşürdün, acıkırdın.. Özledim be baba. Şimdi acıkmıyor musun?Üşümüyor musun?Ben üşüyorum baba, hem de çok.Kolların yok üşüdüğümde ısıtan.Seni çok öpüyorum. Ben hep sana layık olacağım sana söz veriyorum. Şimdi gitmek zorundayım.
SENİ ÇOK ÖZLEDİMMM
TÜM YORUMLAR (4)