Seni Sende Seninle Yaşamak

Latif Memiş
97

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Seni Sende Seninle Yaşamak

Seni Sende Seninle Yaşamak

Senin işgalinde yüreğim tadına dokundukça mahmur bir rüzgâr olur bedenim.
Gözlerimde yağarsın yağmur düşer toprağa kâh rüzgâr olur kâh ellerim.
Çorak toprağım tutunur bakışına bir tek umudu bin demli hüzünde bulmak emelim.
Kucaklar sözlerinde kahveme damlayan aşkı içime düşen telaşı yüreğim.
Deniz kokulu ellerin sarsın sonra kuşlar tadında koşuşsun titresin tenim.
Şehir ağladıkça yokluğuna ulaklar sessizleştikçe
Gün be gün içindeki çocuğa dönüşüyor sezgilerim.

Nedensiz bir özlemle sarıldım
Yandım kelimelerine.

Sahra grisi kumun özgürlüğü süzülüyor bedenimden.
Gelgitler yaşayan anlamsız duyumsamalar öngörüyor hayatın anlamını.
Sana ait birkaç eşya ve elinde dokunulası bir gülümseme.
Odada kanatan bir yalnızlık tortusu zamansız dolanıyor.
Kaç zaman bilmediğim upuzun bir koridor dansında yorgun bedenim.
Gözlerinden tutunası bir zaman dilimi buralarda güneş.
Ellerinden tutulası anlardan başlayan gitmeler yüzündeki izler.

Aşkın yüreğine dokundum
Kandım güzelliğine

Ahirim sensin sevgilim sen gözlerimdesin.
Cümlelerim sensin gözbebeğim sen yüreğimdesin.
Güneşimsin ruhumu gülümseten surda nefes.
Susuzluk sardığında ruhun kasvetini pınarımsın şelaleler coşturan.
Yorgunluğumsun en umulmaz yerlerine emeğin alın terimsin.
Sen bedende büyüyen can içinde peri masalımsın.
Kaybolmuş özgürlüklerin tenine değdiği yerdesin.

Rüzgârın elleri dokunur ellerime
Sarmaladım meltemini.

Anlaşılmazımsın görünmez endişelerim geceleri yıldızlarım içime işleyen.
Mehtabımsın ufukta renkli bir lunapark sabaha düşen çığ damlamsın.
Yangınımsın gül goncasına benzer dokunuşumsun toprakta anlamlanan.
Her şeyim hiçlikte büyüyen hiçliğim yoksulluk gibi yağdıkça güneşin rapsodisi.
Sezgimsim kış sıcağım gökyüzünde hüzün yüklü griliğe anlaşılmazım.
Gidişimsin kalışım yıldızlara yaptığım yolculuksun içinde başlayıp biten.
Evrenimsin kaybolmuş benliğim gecenin içinde binlerce ses tek bir nefes.

Tutkunun sıcaklığıdır tenim
Sardım mevsimini.

Korkularda büyüyen bataklık çiçeğimsin sen hücrelerimsin.
Kaybettiğim yollar sessiz dehlizlerimsin nefesimsin.
Kayboluşumsun yitip giden gölgelerinde tutkulu yalnızlıklarım.
Anlaşılmazımsın sardunyalar altında yağan öykülerimsin.
Yollarda ezgilerimsin şarkılarımsın serkeş korkular.
Çılgın lodosumsun hırçın meltem günlerinde yağmur bulutum.
Sardunyaların toprağa dokundu yer gibisin.

Yarına mana yağarız özgürce
Yağdığım sessizliğindeyim.

Yollarda kurulur kavgamıza mezar hanlarımız.
Ağacın susuzluğu şahitliğinde tutkuyla yağdığımız.
Sürgüne durmuş nefasetin yeşile boyanmış kurgusunda.
Sabaha gülümseyen çiçeklerin meyveye sürgün kokularında.
Yaşlı ardıçların kuşların sabrına tutunması gibidir seni beklemek oysa.
İçinin patikasında binlerce yıllık yalnızlıklara karışmak gibidir.
Dünün çağrılarında toprağın korkularına düşünce kırağı kahrı.

Kadim bir efsanedir söylenir
Anlarım bildiğini.

Yollarım çiçeğin yüreğinden sana uzanır gider mi ay yüzlüm.
Kollarım kuşlarından göçünden geçer ulaşır mı sana bal gözlüm.
Ay karanlık yüzünden doğar mı bulutların dağları sarmaladığı düşlerde.
El ele değer de biter mi özgürlükler şehirlerin için için ağladığı günlerde.
Savaşın yosuna çalan gözbebekleri sardığı gecelerde
Sustuğum dudaklarında biriktirdim anlamı.
Zemheride yorgun bir yürüyüşün yağmur havasında ıslanmış aşk sözlerinde.

Aşk gülümsemendir biraz da,
Tek bir bakışa sığdırmaktır evreni,
Seni sende seninle yaşamaktır.

Latif Memiş
Kayıt Tarihi : 28.1.2010 16:05:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Latif Memiş