Vaktinden önce düşüyordu tavim yaprakları
Ayakları uzak bir yolun tozuna bulanıyordu yüreğim
Düşlerimin kuytusunda ıslanmış bir yolcuydum şimdi
Kimdi bilmiyorum gecenin karanlığında ıslıklı şarkılar söyleyen
Sönmeyen bir evin lambasına takıldı gözlerim,
Özlemim tazelendi yine seni sadece seni özledim
Közledim yine sol yanımda sana üşüyen yarınlarımı
Sabahlarımı sana uyanan gözlere teslim etmeye heveslendim
Sevdiğim ! besleyemedim bensiz sana biz olacak bir ihtimali
İhtilali çekin bir kavgaya düşüyordum kendi içimde
Biçimce sana benzeyen her kıza aşık oluyordum ama birşey eksikti
Kesikti şah damarım yüreğime uğramadan yaşatıyordu beni sevdalar
Vedalar arasında kalmışlığımla yetişiyodum geceye
Heceye gam yükleyen şairlere bezendi benliğim benliğinden koptu diye
Niye bilmiyorum, bilmek de istemiyorum aslen, sana olan hissiyatın gücünü
Öcünü almaya kaldırdığımda kalemimi Yine yara aldığımı görüyordum
Örüyordum yine sensizliğin ortasında kat kat duvarlar
Kovarlar beni biliyorum gizlenip merhamet dilendiğim yanların
Canların sevgililere feda edildiği bir asırda,
Seninle beraber yaşlanmak, yıllanmak istiyorum.
Toprağın altı da sensizlik
Ölmek istemiyorum...
Kayıt Tarihi : 28.3.2018 01:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!