Seni Özleme Arifesindeyim Her Günüm Se ...

Şairzal:

-Gül cemalin değse şimdi aşka,hasat verir mutluluk.Huzurun dimağında toplanır keyfe kafiyeli manzum hayatlar.

Seni özleme arifesindeyim bugün…Bayramlık duygularımı giymiş bir çocuk gibi kapına geldim.
*Harçlık istedim kadınsal düşlerinden, ruhsal ışıltılarından.Tadının son şekerinden bir şirinlik istedim.

Hayalden tatlılar sundun. Bağrı yanıklığımın kadayıfını tel tel sevginle sundun. Sarmaların vardı, sarılmalarından sonra düşlerime kadar doymak için.

-Dudaklarında bayram neşesinin romanı neşeliydi.Gözlerin mutluluğun masalını anlatıyordu.
Bayramlığımı, hayranlığını, aşka seyranlığımı giyip öylece gelmiştim gönülevine.
-Kapına gelen masum aşkın çocuğunu sevginle karşıladın.Hoş’tan geldiğimden .
Şulenar:
- Hoş geldin.
ßeni satır satır yazdığın bayramlık dizelerin dizi oldum.Seni dizimin dibinde yaşamaya hazırım.Bayram öyle olur, öyle başlar.
Hayatımı çok kalabalık sandım, çok mutlu sandım yıllardır.Seninle yakaladığım aşk mutluluğuyla yeni doğmuş gibiyim.Senli her gün bayram gibi.Arifelerimizin arifisin.Bana bayramlık ilgiler, ilimler, sevgiler, aşklar yaşatıyorsun.

-Kağıt,kalem,alem, kelam, vuslat beni anlıyor, beni yazıyor senli kadere.

Sessiz harflerin yüreğinde sessizce seni bekliyorum.Sesli harflerle bana seslenişini aynı aşkla ünlü uyumlarımızın olsun istiyorum.
-Kalın harflerden sonra inceliğim gelse de büyük aşk uyumumuz olur.
Sakın bu kadar büyük uyumuz varken, küçük ünlülerin yuvarlak harfinde küçük düşürme sevdamızı.
-Her yarde uyum olmazken seninle bütün seslerin uyumundayız.Seninle bütün aşkların eşkalinde benzerlerimizi eşitliyoruz.
Şairzal:

Devrik gölgemin devrik cümlelerinde bile yüklemsin.Üç noktalar yok uçurumlarında.Uçurum çiçeği gibi dursan da zamansızlığımda her zaman bendesin.
-Cumadaki vaaz kadar güncül dünyama yansıdın. Dualar arasında kurulan aynı cümlenin bağında senli bağıllarım artıyor.....Aynı duanın elleriyiz, ellere rağmen biz olduk...Sellere rağmen kirlenmedi gönül denizimiz..

Güncül labirentim dolar kaygılarla.Bir yargı, önyargıyı hamile bırakırsa, yüzüzleri doğar bilesin.
-Oysa gerçek hep tek bir çocuk doğurur. Şimdi bunca yüzüz önyargı arasında gerçeğimi büyütmelisin Şulenar.
Gerçeğin tek çocuğu var.Seni sevmek bir gerçek.Bu kadar doğru bir gerçeğe doğurgansın.
-Gönülde hüzün, beyinde hasretin hasarlığı.Önyargılarla doğan yüzüz kaygı bebekleri. Benimle ilgilenmeni engelliyor.

-Bekleyişlerin sanrı sahilinde kendimi gören son uzaylı gibiyim.
Bir şeyler söylüyorum Mustafa Topaloğlu gibi.Saçma mı felsefi mi ironik mi salaş cümle mi bilemedim.
-Gülünç olduğu gerçek.Ben seni bu kadar severken felsefi komiklik bazen beni de güldürüyor.

Ay yüzün sahilimize gelgitlerin gelinliğini giydirir. Sana gelişim kadar gelişmiş bir yürek devletimiz var. Metropoline metroyla gelmiş
eli gönül cebinde bir dize emekçisiyim.

-Yasak düşlerim yok, yasaklanmış düşünüşlerim yok. Duvarları ören gerçekliğin dibinde alışıyoruz. Sabrın sofrasında güzel yarınların meyvesi büyüyor.Seninle bütün lezzetli meyvelerin sonu gibi aynı dilde, aynı tadın aynasındayız.

Şulenar:

-Gül astığın gül şehrime geldin.Bütün güller arasında sen bir gülsün.Beni hep güldürmenin yürek bahçıvanısın.Bir gül aşka koku olmak için açılır.Goncalarımda kokladın.Tüm açılmışlarımın açısını dil dil ölç şairim.Gül kentimin matematikçisi ol.Bölüştür beni sağlam işlemlere.İşvelerimle senin toplamandayım.Çıkarmalarımla seni baştan çıkarmaya geldim.Çarpılışlarımızın çarpımında sonsuz sevgilerimiz oldu.
-Paydan olarak payım ve payıma ait olanları hesapsızca sun bana şairim.