Çektin sandalyeni oturdun karşıma
Bir ferahlık geldi yutkunamadım
Çölden çiçek bahçesine düştüm
Bir tas su bir tas yemektir
İnsanın ihtiyacı
Bir tutam da sevgidir
Sevginin yozlaştığı vakit bu vakit
Metelik kadar değeri kalmamış
Evet böyle bu devran inandım ve gördüm
Aşk denilen büyü
Bu kadar laçka değilmiş eskiden, anlatırlardı
Bir tebessüm bile yeter imiş aşığa
Şimdi ise gönül eğlendirmenin adı aşk imiş!
Tüm bunlara nazır oluyorken
Geldin ve oturdun kalbimin tahtına
Bilerek içtim o aşk denilen şarabı
Hazır ve nazır idim artık
Eskilerin dediği aşk büyüsüne
Serin sulara düştüm
Boğuldum aşkından
Ağaçlar can suyu ile doldu
Kavrulan yerleri poyrazlar aldı
Çatırdadı dünya
Ve ay raptetti beni
Ayın yeryüzündeki seni olan gölgesine
Bu tutulmaya
Yıldızlar da şahidimdir yüreğim de
Ve sen de şahitsin ayın yeryüzündeki sureti
Ay parçaları çarpmış yüreğime
Ha senin aşkın ha ay kırıkları
Aşkımın mehazı sen isen
Ne fark eder mecnuna?
Serin sulara düştüm
Aşkından boğuldum
Kayıt Tarihi : 16.2.2021 20:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!