Seni kül kıyılarında buluyorum
Olabildiğince dinmiş,
Işıkları kaçkın ama berrak.
Donuyorum;
Yağmakta olan kar damlacıklarının hız alıp
Camlarla çarpışmasının çıkarttığı seslerden.
Ürpermiyorum ama şimdi
Üşüyorum
Dengelice, densizce.
Nedensizce üşüyorum.
Bir tekir kedinin saf hırıltısı gibi çöküyor kulağıma
Senli benli kavrulmuş o şehvâni sevda kelimeleri.
Yanmış, savrulmuş;
Seni kül kıyılarında buluyorum.
Yan komşudan çekişme sesleri geliyor
İstikrarsız bir gidişat barındıran mutluluk tat vermemişçesine
Acı bağrışma sekansları kaplıyor odamın içini hoyratça
Sağlıksızca geçip de duvardan,
Tavanımdan tabanıma değin uğulduyor bu
Yan dairenin küf kokulu telaşesi
Tonsuz, tatsız.
Bir çocuk ağlıyor üstelik.
Sormasalar
Darlamasa bir de beni;
Şu ömrümün dar vakti.
Sonra duruluyorum
Anlık şenlikler güdümlüyor belleğim takla takla.
Umulmadık heyecanlar gelirken akla hem
Peşi sıra
Yan odadan geliyor babaannemin iniltisi;
Ölüm kol gezerken döşeğinde
Bir hazırlık süreci oluyor ister istemez elbet
Bir ayrılış var çok yakında belli ki
Yakıyor daha ayrılmadan bir hasret cayır cayır
Müddetsiz, haberli.
Seni kül kıyılarında buluyorum.
Umutların devrilip düştüğü yataklardan yükselen
Ses aralıklarında, notasız, rotalı pekâlâ.
Katlanıyorum,
Üzülüyorum da.
Katlamalı giderken koşar adım
Ömür yolundan atlamalı eşikleri.
Gül kokulu bebeklerin beşikleri bir yandan
Bir yandan ölüm döşekleri,
Ecel fişekleri döşeniyor adeta ecel fişekleri.
Patlamadan ve çatlatmadan sabır sebat dokulu;
Okunmamış, üflenmemiş kayacıklarımızı falan.
Kurtarmalıyız geçmişten hani
Ömrümüzü aydınlatmış bir dönem o parıldayan şeyleri;
O ışkın, o ılıman, o haz veren, o şeyler.
Kış görmeli daha biliyorsun bunu;
Birazcık yaşayıp keşke
Yaz günü vermeli eşe dosta zamanı; yar vakti.
Piç etme şu sefinemde gizli kalmış
Dar vakti.
Hazinem gibi.
Görmeli değil mi daha birkaç defa doyasıya;
Kış görmeli; dolu dolu, kirli, gri, ışıldayan, beyazca.
Düş görmeli; koşut koşut
Mevsim mevsim hissederek esleri
O eslerde sese hasret ekseri
Kuş bakmalı, beslemeli çubuklu bir siperde
Salmalı sonra pervasızca pervazlara pırıl pırıl salmalı
Uçurmalı kanat kanat göklere
Kırmalı kafesleri.
Seni kül kıyılarında buluyorum
Olabildiğince konmuş
O bir zaman bakılmış ışıldayan kuşların
Küme küme öldürülmüş avlusunda
Sere serpe
Birikmiş bir karanlık eşliğinde seçkin seçkin serilmiş
Evet, bıçkın ama berrak.
Donmuyorum
Ötmekte olan kuş yavrucuklarının çıkarttığı seslerden
Ürperiyorum şimdi
Üşümüyorum;
Sevda alaz alaz yakıyor beni
Duyuluyor yüreğime, o dramatik içerikli veda kelimeleri
Sonsuz, adsız.
Sarmasalar
Sevmeseler bir de beni
Şu ömrümün şer vakti.
10.01.2024
Kayıt Tarihi : 25.5.2024 13:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!