Seni İstanbul'a emanet edemem
Hasis ve kasis bir şehirdir bulamam
Derin gökyüzüdür kayboluşun
Hangi kanatlı rüzgarlarla gelir sesin
Nezaman karanlığı aralar nefesin
Bilemem...
Sırtından atıyor bu şehir seni
Sokaklarını yüzüne kapatıyor
Gözlerinde ipliksi bir karanlık
Hastane kapılarında ağlatıyor.
Seni İstanbul'a emanet edemem
Ellerinde alacakaranlıktır
Mehtabı bastıran gece
Gittikçe derinleşen bilmece
Kaderin ellerindesin
Seni nasıl tutar gönlüm
Sevgi halesinin içinde
Suyu mesken tutmuş çiçek gibi
Duygularının coştuğu yerde.
Seni İstanbul'a emanet edemem
Kör kuyularında çığlıkların susar
Çarpışan arabalardır kalabalıkları
İnadına yalnızlık eser rüzgarları
Tükettikçe tüketir uzayan geceleri
Korkarım yitik sevdalarından
Kuruyan gönüllerinden
Yürüyüp giden sevgilerinden korkarım.
Seni İstanbul'a emanet edemem
Bir yaprak gibi atar dallarından
Acımasız sonbahardır sokaklarında sürükler
Sarıgülü kurutur ellerimde tutamam
Nerede nasıl açar bir çiçek
Nerede nasıl solar taç yaprakları
Yüreklerden kayıp gider anıları
Anlayamam...
Seni İstanbul'a emanet edemem
İçimde bir çiçek solar
Alır götürür bu şehir seni
Gönül güzergahımdan söker
Bir gönül hırsızıdır İstanbul
Seni yüreğimden çalar...
Ahmet TIĞLI 6.6.2009 (Sevgi Merdivenleri)
Ahmet TığlıKayıt Tarihi : 11.6.2009 14:42:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
müzeyyen başkır
Üst-baş çok perişan, bana fistan bul,
Koru şu yarimi, sakın ölmesin,
Ölecek olursa, bir kabristan bul,
***************Bedri Tahir Adaklı********
Tebrikler Şairim.
Ben de bir dörtlük
yazayım dedim.
Muhabbetle selamlarım.
Beden de şehir de emanetler sonuçta.
Kutluyorum ve sevgi yüklü saygılarımı sunuyorum kabulünüze.
TÜM YORUMLAR (6)