Günaydınla başladığım günüme.
İyi geceler dilediğim geceme.
Soframda şükrettiğim nimete.
Musluğundan kana, kana su içtiğim çeşmeme.
Sordum mutluluğu seni söylediler..
Dalında açan yeşil yaprağa
Su değmemiş kurak kuru toprağa
Çiçeklerden bal toplayan arıya
Sordum aşkı seni söylediler..
Masmavi denizimin martısına
Sonbaharın kışa dönüş vaktine..
Koyunların süt kokan kuzusuna
Açılmamış gülümün goncasına..
Sordum huzuru seni gösterdiler..
Gelin olmuş yağan karım yağar
Dala yaprağa..
Tırpan değmemiş çayır çimen otlara
Gözlerine tente olmuş karakaşlara
Sordum şefkati seni gösterdiler..
Geçmişi karartıp doğup gelen
Şimdiki günüme
Sıcaklığın aşktan
Işıltın mutluluktan
Umudu aydınlıktan
Verdin geldin gönlüme
Hüzünlere perde çektin
Sevda koydun coşan deli ömrüme..
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.