Sönmeyen bir ateştir kalbimde aşkın
Beni benden alıp götürür
Bilmem nedendir satırlara dökülmez
Duygularım tarifini sende yitirir
Biçaredir yar elinde duygularım
Sanadır aşkım, sanadır sevgim, tutkularım
Tutkular tutuklu kalır çehreni seyrederken
Gözlerinin sır vermez derinliğinde
Methiyeler utancından dilimde erir
Seni gördüğüm zaman
Kara sevdamın rengi bahtımın karalığından
Satırlar doluyorsa kalbimin doluluğundandır
Dili olsa da konuşsa gönlümdeki sızının
İsyanı banadır boş kağıtların
Satırlar özlemle çağırınca seni
Gönülden düşenler sayfalardan taşar
Mısraların kurşun olur vurur beni
Seni gördüğüm zaman
Hangi yana baksam sen çıkarsın karşıma
Dört duvar misali mahkum muyum ben sana
Rüzgarlar bulutlara resmini çizer, yağmurlarda sen
Duamda bedduada gözyaşımda sen
En anlamsız çizgilerden baş harfin çıkar
Taş duvalarda ben seni görürüm
Gözlerimin değdiği yerde gözlerin biter
Ben bakarken ben yaşarken ölürüm
Gözleri kapanıp, rengi solarken güneşin
Mehtabın ötesinden gel gel eder geceler
Hayalin geceye düşse karanlıklar tökezler
Uzayan gecelerde rüyalarım olursun
Hayalin siler karanlığın rengini
Rüyalar gerçekten öteye geçer
Seni gördüğüm zaman
Herkesler sana benzer uzayan caddelerde
Gözlerim yanılır yabancı çehrelerde
Herkesler sana mı özenir, yoksa ben mi benzetirim,
Yoksa biryerlerde seni mi arar gözlerim?
Ben ki her nefesimde duyarım seni
Hep şu sol yanımda durursun
Bakmazsın göz yaşıma
Pervasızca vurursun
Ne zaman çıksan karşıma
O ilk günkü sızıyı duyarım
Başım döner bunalırım, çıldırırım
Heykelleşir karşında şakıyan lisanım
Dillerim tutulur utanır söylenemem
Seni gördüğüm zaman
Ressamların karşısında en derin çizgidir yüzün
Yakışmaz o güzel yüzüne bir çizgi hüzün
Hicabından kızarır saçına taktığın güller
Sana söylenmiştir en içten türküler
Ressamların çizdiği sen, sen olamazsın
Çünkü ben tanırım seni
Kim cesaret edip de çizmeye kalkar ki seni
Hünerli ellerde fırçalar siner
Renkler karışır birbirine girer
Fırçlar oynamazken ellerde, akıllar oynar yerinden
En eşsiz manzara düşer gönlüme
Seni gördüğüm zaman
Vurulan kapıların ardında ümidim sen olursun
Sen ki açılan kapılarda son bulursun
Ümitler yorgun düşer sensiz geçen andan, zamandan
Senden değil sevdiğim bahtımdan, alın yazımdan
Sensiz gündüzler gece, çiçekler renksiz, bülbüller dilsizdir.
Her felaket sensizliğin diğer resmidir
Sensiz geceler kendinden kara, öyle uzun ki
Anlatmaya kalksam, dile gelmez tarifi
Kömür karası gecelerin puslu şehrinde
Gece kuşlarının feryadına karışır sesim
Damla damla mısralara dökülür içim
Cenneti sen olursun cehennemi sen
Sukutu sen olursun Kütahya gecelerinin
Seninle dağılır kaybolur sisler
Seninle aydınlanır en karanlık geceler
Gözlerin gecelerime güneşten kapılar açar
Kandillerin şavkı tükendiği zaman
Geceler geceliğini unutur, gündüze döner
Seni gördüğüm zaman…
Kayıt Tarihi : 17.1.2013 15:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Anlatsam roman olur
![Ali Türkmen](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/01/17/seni-gordugum-zaman-6.jpg)
tebrik ederim günün şiirini.
TÜM YORUMLAR (3)