Bir sevgi seliydi kapılıp gittiğim. Pembe düşlerin arasına saklanıyordum bazı zaman. Gerçeklerden uzaklaşıyordum bir an da. Sisler çeviriyordu etrafımı. Aşkımı saklıyordum gri dumanların arasına. Senin olduğun her yerde ben vardım. Sen gezegenimdin bense yörüngene sığınmıştım. Sevda fısıldıyordu kulağıma ben buradayım diye. Aşkı sunduğun her sabahta sen vardın. Sevgin sarıyordu tüm dünyamı ve seni çok seviyordum.
Bir an da uyanıyorsun rüyadan. Gerçekler seninle, yaşanmışlıkları da yaşanmamış gibi hissediyorsun. Hani sevdamız vardı. Seviyorduk ya birbirimizi. Hayal miydi yaşananlar. Kesin bir rüyaydı ve uyandık. Ama yürekte bitmeyen bir acı. Silinmiyor... gitmiyor... bitmek bilmiyor.
Yine akşam oldu. Yıldızlar tek, tek inci gibi yerini alıyor. Gökyüzünün karanlığını, aydınlığa çevirense dolunay. Gözümün önünde hayalin, yüreğime bıraktığınsa sevgin. Seni düşündüğümde bir başka dünya da hissediyorum kendimi. Mutlulukla çevrilmiş doğanın tam ortasındayım sanki. Yüzümde bir gülümseme, belki anlamsızca, ama karşımdasın dünyamdasın ve bendesin.
Seni düşünmek bir dua gibi kutsal yüreğimde. Pembe düşlerime sığan cennetimsin bedenimde. Sen var ya canım, ben de bitmeyen özlemsin... Hasretsin...Sevdasın. Seni her gördüğümde yaz yağmuru gibi sağanak oluyorsun gönlüme. Bir hayat iksirisin bana. Aşkı yudum yudum içiyorum seninle. Tutsağız deli yüreklerimizle birbirine.
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum