Kapalı kapılardan
Seni dilenirken
Zulmeden ayrılık simsarlarına
Açık ellerimle ilenirken
Kulaklarım da senin sesin yerine
Kaya kovuklarındakiakreplerin
Döğüş uğultularını dinliyorum
sevgilimdeki yeşimin
Saçma sapan küpelerini çıkarıp
İki kolumu bağlasın derken
Esaret yerine ölüyorum
Ey! kutlu yolumun ilk kızıl elması
Cesaretlerden seni diliyorum
Karanlıklarda gülün solmaz
Bu kadar dikene bülbül değil
Çalı-kuşuda konmaz
Yarınlarım sensiz olmaz derken
Güneş doğsada vakit çok erken
Bir orhan vardı
Senin yanındada sensizlikten korkan.
Seni alıp kollarıma,
Geri bırakırken
Bir daha alabilecek miyim diye düşünüyorum.
Ayaklar altına alırben senbeni,
Ben seninle baş oluyorum.
Ben sırtımda yük isterken
Göğsüne bastığın taş oluyorum
Gönlüne asılı yırtık aba olayım
Sen yemem dedikçe önündeki kaba konayım
Sen kör kuyuların bulanık suyu
Ben seni içip sana kanayım
Ben senin için acımasız zalım töreyim
Gerçeklere bak deme
Bakıpta neyi göreyim
Nice dolu kurtlar
Gönül bahçesinde hırsız
Benim gühanım yok
Senin aşkın arsız
An gelir
Müjganların seli dağılır
Dolu kurt değil denizde
Ancak o sellerde boğulur
Kayıt Tarihi : 5.12.2005 20:45:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!