Seni Çok Önceleri Sarmak Varmış Meğerse

Ayları, yıldızları arandım sere serpe,
Seni dizelerinde görmek varmış, meğerse
Gönlümü ışıtıyor bir ışık yeni, körpe
Kalbine sözcüklerle girmek varmış meğerse.

Şimdi dizelerini açtım bak, bakıyorum,
Orda bir mavi deniz, bir sevda okuyorum,
Yakut kızıllığında, yıldırım çakıyorum,
Eflatun sularına ermek varmış meğerse.

Oysa pervane gibi dönerek yanarmışsın,
Ve sevda sularını içerek kanarmışsın,
Sevgiyi dizelerde kızıl kor ararmışsın,
Yollarına gülleri sermek varmış meğerse.

Kuzeyin dağlarından esen haşin rüzgârla,
Borayla, fırtınayla, tipiyle, şebnem, karla,
Şiirde, dizelerde incecik bir ayarla,
Kalbimi ellerine vermek varmış meğerse.

Mabedim yıkık benim diyorsun ama güzel,
Mihrabı yerindedir benim için çok özel,
Uzansın istiyorsun sana şefkatli bir el,
Seni çok önceleri sarmak varmış meğerse.

Işıklı odaların çık süslü salonundan,
Usanmadın mı hala masalca yalanından,
Kâm al hiç değilse son güzün kalanından,
Tutunduğum dalları kırmak varmış meğerse.

Serbest diye başladım, heceyle bitti vezin,
Değmez gözyaşlarına, nedir böyle bu hüzün,
Cisminde merakım yok, gülmeli senin yüzün,
Bağların güllerini dermek varmış meğerse.

06.Mayıs.2009 19.15