Bir muhayyile sendromudur aklın tuzağı.
Düşüncelerin girdiği çıkmazda dönüp dolaşır.
Senden ötesi nedir?
Neden ulaşılmazlıktır sevdanın şahikası.
Aşkın adına kurban verilir yürekler.
Amma haberin olmaz.
Gökyüzü..
Yalnızlığın serencamı.
Griye çalan bulutlara yüklenen hüzün, ağıt olur
Yağar.
Müştak gönüller!
Ne intiharlarla sınandınız, yine de firaksınız.
İlla sığınmak gerek seherlere.
Yalnızlığa sarılmak,
Ölüm gibi kimsesizliğe.
İşte kaldırımları gecenin!
Gölgelerin yittiği, adımların silindiği
Ve şiirlerin sustuğu intihar sahnesi!
Seni bulabilmek belki o sahnede mümkün.
Oysa kendimi yitirmişken seni bulmanın anlamı ne?
Ben senden ötede yitmişken,
Çıldırmışken kalbimin silüeti bir yangın yerinde,
Seni bulmanın anlamı ne?
Sabahın kızı..
Güneşin çiçeği..
Suskunluğun çıldırmalarımın müsebbibi.
Hangi yaz düşünde yitirdiğin kalbinin öfkesinden gelen
bütün imbatlara direndim nice gün doğumlarında.
Nice seherlere feda edildim kirpiklerinin telinde.
Nice ram oldu başım kaldırımlarda.
O zamanlar sen hiç gelmedin.
Şimdi seni bulmanın anlamı ne?
Korkuyorum desem yalan değil.
Sen korku oldun gözlerimin derinliğinde.
Bakışlarım çaresiz yarınlara gebe.
Kırılası ellerim hiç ellerini tutmasaydı keşke..
Ellerimde ihanetin ateşi.
Sen ey ateş!
Sen ey bikes öfkem!
Gidişinle tar-ü mar ettiğin bu kalbim
Dönüşünle yeniden yeniden ölsün mü?
Gülsün mü gözlerim hasretin zevali diye yoksa?
Oysa ateşinde nar olmuşum,
Gölgenin vurduğu kar olmuşum,
Ben bir yezd-i naçar olmuşum..
Artık seni bulmanın anlamı ne?
Kayıt Tarihi : 18.5.2006 11:43:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!