Ben seni beyaz tülbentli,çilekeş bir Türk kadını nın yorgun gözlerin de buldum..
Ben seni çalışmaktan yorulmuş bir kömür işçisinin,kararmış yüzün de buldum..
Ben seni memleketimin yolların da,pınarlarının o berrak tatlı suların da buldum...
Ben seni tarlalarda nohut biçen köy kadınlarının oraklarının taşlara çarpan sesinde buldum...
Ben seni virane bir evin heran çökmeye hazır oluşun da buldum...
Ben seni rüzgarın savurduğu yaprağın hafifliğin de buldum...
Ben seni bahar da açmakta olan bir çiçeğin tomurcuğun da buldum...
Ben seni depremde yıkılmış bir evin altın da, kurtarılmayı bekleyen bir insanın,ümitsizlikle haykırışın da buldum...
Ben seni gurbetteki bir insanın yurduna dönüşündeki heyecanın da buldum...
Ben seni sobayı yakmak için çaktığım kibritin, o küçük alevin de buldum...
Ben seni koyunlarını güden bir çobanın,o yanık kaval sesin de buldum..
Ben seni kışın buz tutmuş yolların güneşle erimesin de buldum...
Ben seni sevdiğine mektup yazan bir askerin mektubunun satırların da buldum...
Ben seni ferhat'ın dağı delen gürzünün sesin de buldum..
Ben seni toprağa düşmüş bir tohumun kabuğunu çatlatışın da buldum...
Ben seni filizlenen tohumun ağaç oluşun da buldum..
Ben seni o asker in sevdiğine kavuşmadan,kahpe bir kurşun la vuruluşun da buldum..
Ben seni taze bir cesedin mezara konuşun da buldum..
Ben seni evrene haykıran bir seste buldum! ....
Kayıt Tarihi : 5.5.2007 23:07:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!