Her geldiğimde
Senin olmayacağını biliyorum,
Biliyorumda
Seni beklemekten vazgeçmiyorum,
Içimde binlerce heyecan biriktiriyorum
Sen gelinceye kadar
Sus diyorum yüreğime
Sus diyorum dudaklarıma gizlenen kelimelere…
Her geldiğimde
Binbir umut doluyor içime
Yok sayamıyorum sensizliği
Biliyorum kapının ardındasın
Yüreğinin sesi geliyor yüreğime
Biliyorum ki her geldiğimde
Papatyalar vereceksin ellerime…
Her geldiğimde
Gözlerimi kapıyorum suskulara
Ayaklarım dolaşıyor
Dilekler tutuyorum varlığına
Gel diyorum
Söyleyeceklerim var,
Avuçlarımda ki düşlerine
yolladığım sevgim var…
Her geldiğimde
Sonsuzluğu taşıyorum içimde
Gülüşünün kıvrımlarına
Buseler bırakıyorum,
Ben susuyorum
Geceler söylüyor kokuna özlemimi
Gözlerimde söken şafaklar söylüyor
Beyazlardaki izlerimi…
Her geldiğimde
Yıldızlar dökülüyor sağanak sağanak
Kıyametler kopuyor sahillerimde
Issız koylarda taşıyor yüreğim
Seni bekliyorum
Dalgalar öpüşürken kıyısıyla
Seni bekliyorum
Yakamozlar sarılırken ay ışığına
Sürgünleri saklıyorum
Denizin sevdalandığı kumlarda…
Kayıt Tarihi : 22.11.2006 21:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ancak,şiiri okuyunca sıradan olmadığını,en çok önemsediğimiz odak konuların başatı olan ''AŞKI'' özden arama,sahiplenme ve büyütme eylemi olarak mutlaklaştırdıldığını kavadım.
Şiir yazmanın salt sözcükleri yan yana dizme eylemi olmadığı;taşıdığı iletileri de yaşam biçimi olarak kabullenmesi olduğunu adeta haykırıyordu Şair...
Şiirde serbest yapı normu içine lirizmin berrak sular gibi dökülüşü ayrıktı.Ferahlığıyla okuyan da etileniyordu. Dil musıkisinin gönülden süzülen duygularla uyumlu olarak dizeleri çiçeklendirdiği şiirin belki de en ayrıcalıklı yönlerindendi.
Sevi'yi içselleştirmenin başlı başına bir ustalık işi olduğu kadar erdemli bir uğraş olduğu,ahenkle örtüştürülmesinden de belliydi.
Şiir,Rimbaurd'u,Baudelaire'yi,Verlain'i,anımsatıyordu.Sevi şiirilerinin virtiözü olan Sayın GÖKÇEÖZ'ü bu güzel şiirinden dolayı ,Dünya Şiir Günü'nde kutluyorum.
Erdemle.
Sonsuzluğu taşıyorum içimde
Gülüşünün kıvrımlarına
Buseler bırakıyorum,
Ben susuyorum
Geceler söylüyor kokuna özlemimi
Gözlerimde söken şafaklar söylüyor
Beyazlardaki izlerimi…
-ana malzeme olarak sadece sevinin bu kadar spesifik olarak işlendiği sıkıştırılarak yüklenen grostonluk hislerin yürüyüşü gibi, canlılığı şiire sağlayan ögeyi ben de anlamadım..
-eni iyis bol bol okumak..
-her şiir canın çektiğinde...
Seni Beklerken...
Her geldiğimde
Senin olmayacağını biliyorum,
Biliyorumda
Seni beklemekten vazgeçmiyorum,
Içimde binlerce heyecan biriktiriyorum
Sen gelinceye kadar
Sus diyorum yüreğime
Sus diyorum dudaklarıma gizlenen kelimelere…
Her geldiğimde
Binbir umut doluyor içime
Yok sayamıyorum sensizliği
Biliyorum kapının ardındasın
Yüreğinin sesi geliyor yüreğime
Biliyorum ki her geldiğimde
Papatyalar vereceksin ellerime…
Her geldiğimde
Gözlerimi kapıyorum suskulara
Ayaklarım dolaşıyor
Dilekler tutuyorum varlığına
Gel diyorum
Söyleyeceklerim var,
Avuçlarımda ki düşlerine
yolladığım sevgim var…
Her geldiğimde
Sonsuzluğu taşıyorum içimde
Gülüşünün kıvrımlarına
Buseler bırakıyorum,
Ben susuyorum
Geceler söylüyor kokuna özlemimi
Gözlerimde söken şafaklar söylüyor
Beyazlardaki izlerimi…
Her geldiğimde
Yıldızlar dökülüyor sağanak sağanak
Kıyametler kopuyor sahillerimde
Issız koylarda taşıyor yüreğim
Seni bekliyorum
Dalgalar öpüşürken kıyısıyla
Seni bekliyorum
Yakamozlar sarılırken ay ışığına
Sürgünleri saklıyorum
Denizin sevdalandığı kumlarda…
Zeynep Nilgün Gökçeöz
TÜM YORUMLAR (8)