...seni bana beni sana
bir hava var
beni sana getiren
bulunur
sadece hayal edilen
bir gelecekte
bir su var
seni bana taşıyan
durmadan akar
nereye
benden başka kimse bilmez
bir toprak var
beni sana hazırlayan
taştan meyve yapar
tadına doyulmaz
bir yağmur var
seni bana yağdıran
yağar ağustosta
oyun parkına
toprak çocukların ayakları için
çamur olsun diye
bir can var
beni sana adayan
topraktan tohuma
tohumdan hayata
hayattan zamana
zamandan sonsuzluğa yayılır
bir ışık var
seni bana gözüktüren
bir anne çocuğunu emziriyor
gecenin yarısında
kursağına değiyor bu ışık çocuğun
bir nefes var
beni sana aldıran
odunu ateşe çeviren
külü yele savuran
ciğerimi dağlara rüzğar diye vuran
bir dünya var
seni bana yaşatan
börtü de yerinde
böcek te yerinde
ne ileride
ne de geride
gece gündüzden
gündüz geceden
bir insan var
beni sana getiren
içimdeki dışımdaki
karşımdaki yanımdaki
peşimdeki gözümdeki
sana benziyor
bir bahçe var
seni bana sunan
nar kiraza bulaşmış
ayva nara
şeftali elmaya
elma papatyaya
bir rüzgar var
seni bana koklatan
yalnızca senin göğsünde eser
gövdeden gövdeye
saksıdan saksıya
arıdan peteğe
çoğalmayı taşır
bir gülüş var
seni bana tattıran
arkadaşın dilinde
yoldaşın omzunda
sırdaşın yüreğinde
dostun sofrasında
bir de bir boşluk var
acıtır ağlatır sızlatır
...
rojhat serçavan
Kayıt Tarihi : 19.3.2019 02:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!