Kervanlar göçerken, sizin yaylaya,
Her yaz geldiğinde, seni sorarım.
Simanı andıran, gökteki aya,
Her göz daldığında, seni görürüm.
Esince bağrıma, sevda yelleri,
Gözümden dökerim, inci, selleri,
Aşıklar inletir, ince telleri;
Her saz çaldığında, gizli kanarım.
Sen gittin gideli, mahzun bu şehir,
Kimi Kays der, kimi, sitemli şair,
Vakitli, vakitsiz, dilimde şiir;
Her söz aldığımda, seni anarım.
Yalnızken efkârlı, dumanlı başım,
Hayatın anlamı, sendin sırdaşım,
Çay için yaktığım, odun ateşim;
Her köz olduğunda, içten yanarım.
Hangi yöne dönsem, sen oradasın,
Havada, deryada, hem karadasın,
Solmuş siyah-beyaz, her karedesin;
Bir poz bulduğumda, öper dururum.
Görürsem bir dilber, can gelir nabza,
Hasretim azalır, belki bir nebze,
Gözler çakmak çakmak, yanağı gamze;
Bir yüz güldüğünde, sensin sanırım.
Zannetme ki dindi, soldaki sızım,
Kalkmıyor kollarım, tutmuyor dizim,
Ey benim çok uzak, şimal yıldızım!
Fersiz kaldığımda, seni ararım.
12.06.2022
Muhittin Alaca
Kayıt Tarihi : 12.6.2022 09:58:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Muhittin Alaca](https://www.antoloji.com/i/siir/2022/06/12/seni-ararim-44.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!