Seni aradım dün gece,
Sessiz karanlıklarda dolanıp
Yıldızların göz kırpmalarına bakarken
Gökyüzündeki aydınlıkta aradım
Ayın loş tebessümünüyle
Esen yelin serinliğinde solukladım.
Ama, bulamadım...
Seni aradım dün gece,
Şarkıların hüzünlü nağmelerine takıldım
Gecenin bir vaktinde vakitsiz öten kuşlardan sordum
Bülbülün yürek yakan ağıtında ararken
Sustum, pür dikkat dinledim denizin içli sesini
Dalgaların kumlarla sevişmesinde aradım
Ama, bulamadım.
Seni aradım dün gece,
Türkülerin ıtırlı sözlerini dinlerken
Kalp atışlarımın ritmiyle titredim
Hızla giden kadının ardından bakıp
Karanlık rüyalarımdan sorarken
Uyandım, hayallerimde aradım
Ama, bulamadım.
Seni aradım dün gece,
Gönül kırgınlıklarımdan sıyrılıp
Karanlığı delen ışık huzmelerinde ararken
Samanyolundan soruşturdum
Geçen yılları durdurup yakarırken
Yok olmuş sevdalarda, ağlayarak aradım
Ama, bulamadım...
Seni aradım dün gece,
Sık sık gittiğimiz ıssız kayalıklarda durdum saatlerce
Kalplerimizi kazırken sözleştiğimiz ağaca sordum
Su doldururken bakıştığımız çeşmeye uğrayıp
Sonra da,
Sazlı sözlü eğlencelerde bakındım
Sabaha karşı, ıssız sokaklarda aradım
Ama, bulamadım...
Seni aradım dün gece,
Eskimiş sayfaların
Yazıları sararmış şiirlerinde aradım
Çok gerilerde kalmış anılarıma dalarken
Defterin arasında kuruttuğun gülden sordum
Sonunda,
Çekmecede tozlu mektubunu buldum.
Yıllar önce yazdığın, yarı silinmiş mektubunu
“Gidiyorum, bir daha arama” diyen vedanı.
Yine de,
Her yerde seni aradım dün gece
Tükenmeyen, eskimeyen hasretin inadıyla
Ama, bulamadım.
Bu kez gerçekten de yoktun
Yoksun işte, yoksun artık!
Buraya kadarmış...
(25.12.2005)
Burhanettin AkdağKayıt Tarihi : 1.1.2006 16:10:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

bir hâyâl canlandırmaya çalışma belki...
ama şiir yazımı okunuşu ile mükemmel...
tebrikler...
Şarkıların hüzünlü nağmelerine takıldım
Geceleyin vakitsiz öten kuşlardan sordum
Bülbülün yürek yakan ağıtında arandım
Sustum, pür dikkat dinledim denizin sesini
Dalgaların kumlarla sevişmesinde aradım.
İnsan kişiliğini oluşturan öğeler bellidir. bunlara göre insanlar işitsel, görsel ve hissel tipler diye tasnif edilir. Şair dediğin işitsel olmalıdır. duymalıdır.. duyduklarını anlatmalıdır. tıpkı sizin yukarıda aldığım dörtlüğünüzdeki gibi.. hüzünlü nağmeler, bülbül ağıtı, öten kuş, denizin sesi ve bunu pür dikkat dinleyen bir şair .. bunlar yan yana geldiğinde insanın kalemi yazmayacak, insanın yüreği çoşmayacakta, ya ne olacak??? yaşadığınız coğrafyanın tüm tınılarına şiirinizde yer vermiş, tüm renklerine ses vermişsiniz.. tebrikler..
Yeterki aramaya devam et...
_selamlarımla ..
Eskimiş defterlerin sayfalarında
Yazıları sararmış şiirlerinde aradım
Defterin arasında kuruttuğun gülden sordum
Çok gerilerde kalmış anılarımda aradım
Sonunda, çekmecedeki tozlu mektubunu buldum.
Bu nedir Burhanettin bey kurumuş yaprak gibi bizi savurdu gitti.mest oldum.selam ve muhabbetlerimle...
TÜM YORUMLAR (7)