Aşka dair bütün sözler tükenmiş. Ne kadar söz varsa söylenmiş. İşte ben böyle bir yoklukla yazıyorum seni. Bunca söylenmiş sözlere rağmen seni kendimce birkaç basit cümleye sığdırmaya çalışıyorum. Sana verecek süslü kelimelerim yok benim. Saf aşkla seviyorum ben seni. Hiçbir süs veya takı kullanmadan olduğun gibi, olduğum gibi seviyorum seni.
Zaten aşkın bir kıymeti, sözlerin hiçbir anlamı kalmamış bu devirde. Sanki bir ben varım seven. Bir ben çaresiz, bir ben kalemsiz.
Seni anlatmak, aşkın varoluşundan beri kullanılan o bayatlamış sözleri tekrar etmekten öteye gitmez bende. Tarifin öyle birkaç basit cümleyle anlatılamaz ki. Ne yazsam sana, ne söylesem basit kalır, güzelliğin karşısında sönük…
Gözlerinden başlasam seni anlatmaya o an donar kalırım. Susarım, ellerim kalemime gitmez. Dilim tutulur biçare kalırım.
Saçlarını tarife kalksam, hayalin canlanır karşımda, kalemimi bırakıp saçlarını okşarım. Hayal olduğunu anladığımda, sessizliğe gömülür öylece kalırım.
Güzelliğini anlatayım desem. Kıskanırım başkaları da seni sever, sana âşık olur diye. Kalemi bırakır, seni kendime saklarım.
Gülüşünü anlatayım desem. Kalbim tekler, yığılır kalırım öylece.
Gözlerine, gülüşüne ve güzelliğine tek bir cümle bile kuramazken, seni anlatmak, yazmak haddime mi sevgili?
Kayıt Tarihi : 11.3.2012 18:55:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!