Seni anlatmak yeni doğmuş bir bebeğe isim koymak kadar zor...
Sevgiyi sepete doldurmak, yağmur suyuyla bir nehir akıtmak kadar zor...
Seni tanımak önce kendi bedenimi tanımak, ardından seni tanıyabilmekti.
İnsan kendini tanımadan nasıl seni tanıyabilirdi.
Seni anlatmak çok zor..
Sözlükte eksik bırakılmış, tarif edilmemiş, adı konmamış tüm kelimeler sendin
.Gelmemiş tüm baharlardaki dalllarda öpüşen kuşlar sendin.
Ayın hilalindeki en büyük hare sendin.
Cezvede kaynayan kahve telvesindeki kahverengilik sendin ve gözlerin...
Sıcak yaz günlerinde serin esen her yel nefesin.
Ağır ağır hüşuyla salınan söğüt dalları saçların.
Asırlara şahitlik yapmış dev meşenin gövdesi gövden.
Kafesteki muhabbet kuşunun ürkekliği ruhunun dünyaya yansımasıydı.
Seni başka nasıl tarif edebilirdim ki.
Kovada yaşaması beklenen bir balık gibisin.
Oysa sen özgürce dolaşabileceğin büyük denizlerde yaşamalısın.
Tarlada güneşe bağrını açan günebakan gibisin.
Hoyrat ve kendi asilliğinde...
Gökyüzündeki en parlak yıldız gibisin sadece isteyene görüneninden.
Deniz diplerinde dalanlara çarpan güçlü bir vurgunsun; asil, asi ve deli başı bozuk...
Güzelliğinle büyüleyip içinde, bağrında çarpıveren.
Oysa senin sevdan buydu.
Severken, vurgun yiyordu tüm sevdiklerin...
Tıpkı benim gibi...
Kayıt Tarihi : 29.11.2002 14:05:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!