Mutluluk ağacı yapraklarını dökmüştü erkenden
Öyle apansız oldu ki gidişin
Vedalaşamadık bile sen giderken
Ne otuz yedi yaşında aramızdan gidişine
Ne de özleminin bir dağ oluşuna
Alışmak ne zordu bir bilsen
Nisan yağmurları yine apansız yağdı
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.