Dilimde ışıltısı boğulan sözcükler
Peşimizde kıyıcı, azgın haydutlar
Lakin biz
Yanarız da küllerimizden doğarız
Kendimden korkmam,
Sırtımda dili çöle dönmüş anam
Ah kalbimin Hürmüz’ü yağmur yağsa,
Fırtına kopsa,
Bir mucize olsa…
Güneş işitse bizi, taşlar dile gelse
Usuma düşünce geride kalan sebiller
Bir çığlık alazlandı yüreğimde
Ş’ye S derim…
Peşimizde kıl torbası, paslanmış hançerleriyle cellatlar
Yanı başımda anası ölmüş bir çocuk eşkâli
İpin ucunda…
Şengal Dağı’nda...
Mabetti sevgilim, yüreğime teskin üflerdi
Gamzelerine düşünce yağmur, şiirleşirdi
Pençesinde kaldı cellatların.
Dalları kırılmış bir kadın var uzakta
Derinliğinde tiz bir çığlık
Üstü başı perişan
İsim ünlüyor ve Yezdan diyor
Utanıyorum biçareliğimden...
Şengal Dağı’ndayız hala…
Dımdızlak orta yerde
Bir küfür savuruyorum boşluğa
Sonrasında yüreklerinde güneş
Avuçlarında umutlarıyla
Çıkageldi kızıl gülüşlüler
Tenhada kuru bir dal değilmişiz meğer.
*Ezidiler dini sebeplerden Ş harfini kullanmazlar…
Mehmet Söğüt
Kayıt Tarihi : 23.5.2018 23:56:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Upuzun bir çığlık...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!