Küçük düşün,
Büyük öfkesiyle karşı karşıyaydı.
Tek istediği, kalmaktı.
Yanında,
En sağında,
Soluna değerek,
Bakmaktı doyasıya.
Arsız ve tasasız akılların birinde,
Sallanırdı.
Gittikçe küçülen boylarına aldırmadan,
Tüm salıncaklara, inanırdı.
Allanırdı yanakları,
Kırmızılık en çok O'na yakışırdı.
Senfonik bir beste duyardı,
'Tanrı'nın gönderdiği bir beste,
Şaheser! '
Diye adlandırırdı.
İnandığı yalanların birkaçından,
En yalan olanıydı,
Farkındaydı.
Ama inanmak, hepsinden kolaydı.
İki dudak arasında, bir köprü kurardı.
Öpmezdi kimseyi,
Tutkusuna yenik, şehvetine düşkündü belki,
Sevişmek dendiğinde,
Tiksintiyle karşılık verirdi.
Tadını almadığından böyle davrandığını,
Adı gibi bilirdi.
Kendisine bir nostalji adadı,
Ağdadan yapılmış, çektikçe uzayan bir nostalji.
Senfonisine yenik düşmüş,
Bestesini kaybetmiş,
Ve duasını hatmetmiş
Ufak bir nostalji.
Sahi,
Konu neydi?
Anlamak için,
Aynaya bakmalı belki.
11onbir9 | 19:00
Mercey.
Kayıt Tarihi : 18.3.2011 22:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!