rastlantıya doymuş yağmur - bulut rahminde
nasıl da çözülüyor sicim sicim ellerim
su oluyor sel oluyor ve nehir
anlamak için didiniyor insan
anlamak ölümle bir
uyanırsın serindir gece
tenini yalar karşı dağın sazağı
ürperip rüzgara yorarsın
o benim nefesimdir
bir sokak çocuğuna uzanır elin
gece yarılarına değin bahçede şakıyan kuş
sustun! ama niye sesince titrer yüreğim
dar geliyor karanlık-sırlar da taştı eyvah
acısı kanadına dokunmuş mudur
benim duyduğumu herkes duymuş mudur
uçurumda açan bir güldür hayat
kokla bedaliza
yoksa tutsak kalır, perçinlenir korkulara ömür
göllerde su çürür, yamaçlarda renk
ak bedaliza
herkes kendi yüreğini eze eze büyür
sessizliğin rengi
aramızda ince bir patika var
o nereden yola çıksa
sonunda içime akar
ben dağları anam bilirim
besbelli mayamda tuz yok
tenimi yakar güneş ve mavi
dağ sularını özlerim – gözeleri
bir balık oltaya takılmış gibi
siz uyurken
akıp gidiyor raylar üzerinden
zamanı çalan karanlığın perisi
yeryüzünü döllüyor renkler
su kirleniyor
uykulara sığınırsam senin yerine
sakın alınma
dağlar alınsın – sinsi ağaç kurdu ve ışık
kemiren parçalayan çıplak bırakan ışık
sen
gencecik bir yürekti
gençlik delilik der eskiler
o hem deli hem yürekliydi
bir gün buluştu martılarla
el ele – kanat kanada
çekip gitti
su
su kendini bilmez bir göçmendir
nerede eğim bulsa oraya akar
su, kendinde bir bilgedir
zamana demini katar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!