suskun dillerinle gülen gözlerin
gözümün nurunda güllendi senem
ürkek bakışların aydan yüzlerin
sazımın telinde tüllendi senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
saçların örgülü yüreğin körpe
yüzünü görmesem düşerdim derde
benimle gezerken her an her yerde
hatıran gönlümde süslendi senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
bilmem ki nerdesin halin nicedir
bendeki kıymetin nede yücedir
senden ayrılalı binbir gecedir
hayalin ömrümden beslendi senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
eline yakışırdı çiçek demeti
güneş gerdanından alır kıymeti
ismi efkarımın süslü ziyneti
yüce dağlarına yaslandı senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
senin diyarından geçerken yolum
iki yana düşer kırılır kolum
sana hasretliğe kuruyan çölüm
sevda yağmurunda ıslandı senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
sensiz şafaklara güneş doğarken
gönül dağlarıma karlar yağarken
ayrılık acısı beni boğarken
bütün yaralarım tuzlandı senem
ah senem can senem canım bu senem
sensizliği seçti yine bu senem
Kayıt Tarihi : 14.3.2009 19:47:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
İlk görev yerim Ağrı'nın yücelerinde şanlı bayrağımızı dalgalandırma ve yeni nesle talim ve terbiye verme telaşındayken tanımıştım can Senem'i.Mini minnacık, saf ve temiz bir öğrenciydi.Okuluna gelirken yüksek debili ırmağın üzerine atılan derme çatma iki ağaçtan oluşan köprüyü geçer öyle gelirdi, mezradan gelen arkadaşlarıyla.Suların çoştuğu bahar mevsiminde beraber gider Senem'i ve diğerlerini karşıya geçirir sonra dönerdim lojmanıma. O gün okulda işlerim çoktu 'çocuklar bu gün ben sizinle gelmiyorum dikkatli geçin köprüyü' dedim ve onları yola çıkardım.Onlar yola yürürken bende okuluma girdim ve işlerimi yapmaya başladım.Biraz zaman geçince içime bir sızı düştü. Hemen kalktım ırmağa doğru yola çıktım.Tam köprüyü görmüştüm ki çocuklarda bir telaş olduğunu gördüm.Aşağıya doğru koştuklarını görünce ırmağın sularına kapılıp aşağı doğru giden bir karartı gördüm.Karartıya kadar nasıl gittiğimi bu gün olmuş hala hatırlamıyorum.Atladım ırmağa bir yaprak misali suya revan olmuş öğrencime ulaştım. Azraille kısa sayılmayacak büyük mücadelenin sonunda beraberce kıyıya çıktık. Bu işte mini minnacık Senem'imdi.İlk müdaheleden sonra Senem çok şükür nefes almaya başlamıştı.Biraz sonra gözlerini açtı, zeytin gözleriyle gözlerimin içine kara kara baktı ve öğretmenim diyerek boynuma sarıldı.Senemi kucakladım bu seferde üşütmeme telaşıyla köye kadar koştum.Lojmana götürdüm battaniyelere sardım ısıttım. Bu arada baba ve annesi başta olmak üzere bütün köylü gelmişlerdi yanımıza.Senemi teslim ettim onlara, aldı götürdüler.İşte bu olaydan sonra Senem'le aramızda daha bir yakınlık başlamıştı. Bana bakarken bakışındaki içliliği tarif etmek mümkün değil ki tarif edeyim.Oradaki görevimi tamamlayıp tayinim çıkınca Senem'le sarıldık ikimizde doya doya ağladık ve ayrıldık.O gün bu gündür Senem'den haber alamıyorum.Evlenmiş ve çoluk çocuğa karışmıştır herhalde...Haber alamıyorum ama aklımdanda çıkmıyor.İşte bu şiirim Senem'ime yazdığım bir türküdür.
![Metin Hanlıoglu](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/03/14/senem-in-turkusu.jpg)
babalar gibi yurdunmuzu adım adım dolaşarak
anadoluda ayak basmadık yer bırakmadan
bir öğrencide olsa topluma kazandırma kültürümüzü
öğretme aşkı onun içindirki öğretmenlerinde hakkı
ödenmez kutlarım kalemin daim olsun
sevgilerimle tam puan ekleyerek saygılar sunarım
Tebrikler
TÜM YORUMLAR (4)