Senel Savas Şiirleri - Şair Senel Savas

Bir hucrenin kilcAllarda yoll alirken adeda iyi beslendik sonra bolunme safhasina gecerek metafaz evresinde dizilen kromozomlarin anomali gecirmesigibi kendine karsi bir kopek sadakati ile bagli dostun bir kemik ugruna yasamasi gibi dertlerin hepsi bir olsa beni edebilecekleri teksey adam gibi adam masumlara gibta etmek her zaman hatiri sayilir birsey gibi durmasada zenginlerin sahsali hayati bizim icin guzel gorune bilir bundan sonra masmavi deniz her nekadar uzerinde buz olunca guzel gozukmesede insani uzerinde tasiyanda buz kutlesidir dertlerde boyledir iste masmavi gok hernekadar gunesli gunde guzel gozuksede topragi kendine baglayan o yagmur kar dolu bazen cig olurki dertlerde boyledir iste dertlerde masal olur gider ardimizdan yapilanlar onca insanin kahrina kahir olur gider bazen tiye almak gerekir bu masum mis ustundeki evi

Gok yuzu kartallarina hasret omeshur posta guvercinlerinin bile bir amac ugruna ucup posta dagittigi guvercinlere reva olan bu mavi gokyuzu hicbir ceddin kelamini almadan gezen bu gokyuzunun sanli kartallarina reva olmuyordu yirticiligi ve keskinligi ile masmavi goklerde adeta ustura gibi dosta emniyet dusmana mahrumiyet yasatan bu 40 yilini doldurup artik yenilenme gecirerek kendini artik yeniden bir yenilenme ve bir cismanini. Adini alarak kalan 30 yasini kemale ererekdaha saglam ve. Ayaklari yerebasan yuregi hur ve kendu hur hurlerin huzurun ve guvenin amblemi olarak yasayacak kendini bir ayagina zeytin dali bir ayaginada dolu oku olarak girdi ve ciktilarda yerini alacak masmavi deniz ve gokyuzunun ozgurlunde ozgurbir teyyare olarak devam ediyor

Masmavi denizin ustundeki ay veyildizlar asyanin o soguk havasini andirarak dans ediyordu sudaki iletkenlik hat safadaydi gok adeta yerin duasini almisti heycanla beklesen o an heryil boyut degistirerek coksefer gerceklesmekteydi denizin ustundeki bu yildizlar adeta bir kurt alemini canlandiriyordu vahsetin en canli yuzunu gosterdi bu topraklarda kurtlar alemi adaleti ve toresini uygulamisti bu uygulama gelecekte ve gecmiste korkusuz bir sekilde yurumesinde azim ve kararliligjnda bir kilicin her ne kadar sicak ve soguga dayanmakicin hic bir seye ihtiyaci olmasada dusmanlarinin onlari hayallerinde gormesi bile yeterliydi dogru yola girebilmeleri icin kurt aleminin bu gerceklikte yerini payini almasinda onlarin Allahin ordularindan biri olmasi kacinilmaz gercegi ortaya seriyor

Kara bir denizin mavi dehlizlerinde dolasiyorduk azigimiz motivasyon ve sonbulmasi umidiyle yaşadıklarim olanlari bir duble sonsuzlugun icindekilerden cok ne anlama geldigini bilerek heycan olusturmasigibi tropikal bir yagmur ormaninda yasarken colun en de bir ikindi yagmuruyla karsilasmak ne kadar sevindirici olabilir her yer islak her yer mayhos cig tanelerini.n buyuk bir fetihle yapilan fethin olanlardan nasibini almasi gibi kivrak zekamizla olanlari anlam sizlastirmak herkezin isine yarayabilsede olanlari buzekanin olanlari unutmamasi buyuk bir dezevantaj dir care care careler caresi basyapitin ucunda olmazlarin olmazi garaz acar heryerden bikkinlik hanesi desteler icinde desteler hanesi heryapilan insanin yaninda kar kalsada arsi alada olanlar bilinmezler otesi kisin gunesin tadi nekadar cikarilmaz gibi olsada yazin bir soguk ruzgarin keyfi ilelebet cekilebilir Olur derseler bazi guzellikler aksileriyle guzellik katmaktadir

Bir atomun gaz halinde uyarilmasi gibi zihindeyken bu dusunceler aynen ulasmisti basarmanin baslangic tarihi bugun atilmisti sonlanis tarihi ise ruhun goge yukselis tarihiyle esdegerdi yalnizlik ise yalnizligi hissedenlerle birlikteydi issiz viransehir masmavi deniziyle unluydu kader bu sehrin olimpos gibi lanetlenen bir sehir olmasiyla esdegerdi krallarin kamaradan savaslari izlemesi vahsetin boyutunu gozler onune seriyordu herseyin bu kadar tiz sesle gerceklesmisti cunku buyuk yanki cok uzaklara varmisti

Sularin akisi belliki hizinda aramak dogru olmasada insanin sabri belliki yavaslikta olamali zamanin sururu adeta isiltinin penceresinde isildayan elmas gibi islenmeyi beklesede onun cikti yerler de elmasin cikmasinda adeta bunu doguruyorcasina dunyaya bir hediye gibi dogan atom parcalarinin bunun uzerinde molekuler diziliminin bir parca olsada onun asıl dizilimi kolyeler uzerinde ve guzellerin bilek ve boynunda aramak gerekmezmi sadebir hayati taclandiran bu guzellik ilk bulundu yerde kiymet bulmasada daha dogrusu kiymetini bir cam parcasini andirsada elmasin değeri sadece saglamliginda olmayip isiltili gorunusuyle guzellerin yaninda olmasi herzaman zarif ve inceliginin bir dosta hediye gibi olan gorunusune aldanmAnin bir hediyesi olarak bir nebze olsun insanin icine ferahlik versede bu guzellerin goz alisinda temasa eden gozler baska guzellik arasada asil olan herzaman guzellini korumasi bir tesaduf olmamAsi icten degildir herzaman en popiler zamanin bir gostergesi olarak zaman cizelgesinin onunde durmasi onu tarih degisikliginde bile hakli cikartmasi onu baska ellere vermesi degerini.n bir gostergesi olmalidir

Demirden birdag cikmisti karsimiza yillarin verdigi calisma aski bozkurt selamiyla sicak tenlerde buharlasan ter damlalarinin ocaktaki adamlarin biryanda cekic vurarak bir yandan demir doverek adeta ergene kondaki anilarimizi tazeliyordu adeta bu tazelemeyerini molalarda ufak selamlasmalarla ve bir birine takilmalarla senlik havasini aliyordu bir kac gunluk dostlar adeta 1960 dan beri gorusuyorlardi sanki madencilerin cekici vurdukca cikan cinlamalar bir dostun anmasi gibi kulagi cinlatiyordu beraber gecen zamani her nekadar ailelerinden uzak olsada onlari birer devre yapip zorluklarini beraber goguslemisti yillar her nekadar onlarin bu zorlukla ne kadar basbasa olma diklarini gostersede bu zorlu yolculukta beraber yurumek ve yukselmek zorundaydik

Demirden birdag cikmisti karsimiza yillarin verdigi calisma aski bozkurt selamiyla sicak tenlerde buharlasan ter damlalarinin ocaktaki adamlarin biryanda cekic vurarak bir yandan demir doverek adeta ergene kondaki anilarimizi tazeliyordu adeta bu tazelemeyerini molalarda ufak selamlasmalarla ve bir birine takilmalarla senlik havasini aliyordu bir kac gunluk dostlar adeta 1960 dan beri gorusuyorlardi sanki madencilerin cekici vurdukca cikan cinlamalar bir dostun anmasi gibi kulagi cinlatiyordu beraber gecen zamani her nekadar ailelerinden uzak olsada onlari birer devre yapip zorluklarini beraber goguslemisti yillar her nekadar onlarin bu zorlukla ne kadar basbasa olma diklarini gostersede bu zorlu yolculukta beraber yurumek ve yukselmek zorundaydik

İstanbul seni ilk olarak bizantion olarak anmaya baslasalarda Yuce Peygamber vermisdi fermanini okoca surlari tek tek dikselerde ayak taki tirnaklari agizdaki disleri sokercesine ve santrancta enguzel hamleleri yapip bir kac hamle sonralarini zevkle beklercesine ve yillarin eskittigi otozlu raflardaki kitaplari cikarip tekrar maziyi yoklayip ecdadi. Anarcasina zamanin dehlizlerinde gezip hisarlar yapip o hisarlara kutlu bayragi asip ilk topu ya bismillah deyip Allah hu ekber nidalariyla kapilara yuklenip genc osmanlarla birlikte kaleleri yikip duvarlari gecip mazide birakilan o anlamli basarilarin hepsini geride birakarap peygamberler diyarina peygamberler sozune saniyla serefiyle nail olabilme nin yuceligiyle ve belkide peygambere komsu olmanin istegiyle duyulan istek ve arzularin tamami kostantini istanbul yapmaya yetmisti edilen herbir dua ve marslarda calinan mehter iste TÜrklugun İslamin sanidir Allahu ekber

Atamik bir kutlebirimi gibi devleri ölçmekten aciz olsada atomlari olcmede pek hikmetli olmasi her ne kadar sadakatsiz olsada sözlerin hikmeti soz sanatlarinda aranmamali dervisin hikmeti kendinde aranmadi asalet her nekadar soydan gelir gibi gozuksede asil olan kalbin tik taklarini dogru kullanip ruhun dinamiklerinde pekistirme yapmali realizmin varsayilarini hikmetinde aramak ne kadar gereksizsede var olan gercek her ne kadar buyuk unlu uyumuna uymasada bu buyukluk her zaman olacak gibi degil ama hukum vermede adaletsiz bir hakimin hernekadar kaleminden ciksada kanunlar buyuklerin elinde gibi olsada asil adalet hakimi mutlagin cazibesindedir esmalar her nekadar isimlerin tezahurunde gibi gorunsede asil olan islami mutlaka muhakafakiyet olmakta boyle sir perdeleri arada sirada aralandada manevi perdede yapilanlari elbette kimse akilsir erdirememekte