neden olduğunu, nasıl bu hallere düştüğünü anlıyamazsın
dünyayı ayağa kaldırmak gelir içinden, kıyameti koparmak istersin
bilsen ki; kimseler duymayacak feryadı figanını, sessiz hıçkırıklarını
miden bulanır, başın döner, dizlerin çözülür, düştün düşeceksin
aç şöyle yakanı bağrını, yüzünü yıka, nefes alışların düzelsin
çare diye birşeyler yemek istersen, bir sofra kurarsın kendine
dışarıda sokak lambaları yanar bir bir, soluk sarı, ölgün ışıklarıyla
Çocukluk, o derin ırmak çağrısı
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman
Devamını Oku
O masal dağında ünleyen gazal
Güz ve hasret yüklü akşam bulutu
Güz ve güneş yüklü saman kağnısı
Babamdan duyduğum o mahzun gazel
Ahengiyle dalgalandığım harman