senden uzakta
eşim hacer'e
yanımsıra gezdiriyorum yalnızlığımı
ne açlığım umurumda ne dostlarım
çoraplarımla basıyorum sanki yere
sanki kaybetmişim uykularımı
sabahla tokalaştığım şu sıra
ne yana dönsem su birikintisi
arka sokaktan duyuyorum adımlarımı
iki köprü artık yetmiyor
üçüncüsü yapılmalı boğaz üstüne
belki de bir dördüncüsü
beşinci de
- sana ne! diyorum
altıncı da bir tekme
yıkıyorum bütün yaptıklarımı
rüzgar çıkıyor beşiktaş iskelesinde
hisar'da yağmur başlıyor
istinye'de buluyorum yalnızlığımı
senden uzak sigarayı mı çoğalttım ne
olmadık yerde başım dönüyor
öksürüyorum birilerinin yüzüne
kalkıp elimi uzatsam
bir türlü bulamıyorum ellerini
ne yana dönsem
gözlerin çıkmaz sokak
akşam olmasın balkona çıkma
birazdan kum dökeceğim
ağırıma gidiyor böylesi bırakmak
esti mi çıkar gelirdin
yağmurdan sonra güneş çıkardı
anımsa artık iyi düşün
üstünde en çok sevdiğim
uzun siyah manton vardı
üşüyorsun şalını almamışsın
ellerinde fazlasıyle eskittiğin biletler
yaz bitmiş mevsim sonbahar
emirgan'da bütün masalar dolu
lodosu cebinde mi getirdin
martılar denize dökülüyor
şemsiyeler etekler tersine çevriliyor
bak ellerin buz gibi
biletlerini hâlâ atmamışsın
hangi köşeye çekilsek tutulmuş
koz helvacılar gelip bizi buluyor
yine ansızın çıkıp gelsen
vapurlar böyle gitmese seni beklese
sarıyer'i daha dönmedi karaköy otobüsü
bak rüzgar çıkıyor beşiktaş iskelesinde
antenler yatmış kablolar dönüyor
yapraklar ip atlıyor damlarda
hisar'da yağmur başlıyor
gişeler kapandı kapanacak
herşeyi bir yana bıraksan
gene usulcacık koluma yanaşsan
herkes dönüp bize baksa
ben durup sana baksam
gene baksam gene
yeniköy'de
istinye'den aşağıya sakın inme
denizi lağım kokuları tutmuş
tankerler kuluçkaya yatmış doklarda
öylece istinye'yi bekliyor
kahvelerde eskiyor mahmurluk
evler evlerin üstüne geliyor
balıkçı sergileri peşipeşine
biribirinin üstüne devriliyor
mahir kilitlenmiş eski bir şarkıda
esnedi mi ağzı bir karış açık
kaç saattir yeniköy'ü bekliyor
yalılar otobüs durağı'nda
sonunda şansımız gülmüş
altı ay peşin demek
altı ay ense demek
evimizi tutmuşuz
bu yeniköy temmuzunda
üstümüzde martılar
denizi evimize taşıyoruz
mahir şarkılarını taşıyor
yosun kokusu tutmuş her yeri
kendimizi içeriye atıyoruz
evimiz kutu gibi
kutu gibi açılıyor pencereleri
rahatlık dedikleri buysa
günler rahat geçiyor
tembelce uzanıyoruz sedire
masada çayımız
hiç sönmüyor sigaramız
ama yanılıp da
istinye'den aşağıya sakın inme
dalgalar paramparça kıyılarda
marmara'ya ölü vuruyor balıklar
önce kediler terketti sahili
sonra balık tutan çocuklar
etmeyin dönmeyin üstümüzde
açmayın ev sahibiyle aramızı
kontratta yoktunuz martılar
Kayıt Tarihi : 2.9.2008 11:15:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vadi Çiçekli](https://www.antoloji.com/i/siir/2008/09/02/senden-uzakta-42.jpg)
TÜM YORUMLAR (2)