Fırtına öncesi sessizlik ti,
Gidişine susuşum.
Şaşırdın değil mi?
Mağrur bakışlarımla,
Başım dik,
Kapıyı ardına kadar açıp,
Haydi! ! Git deyişime..
Ne sandın sen kendini?
Sustukça,çağladın.
Affettikçe,parladın..
Sabır taşımın
Bir gün çatlayacağını
Hesaba katmadın,anlayamadın..
Alışkanlık mıydı?
Sana hayır diyememem..
O an ben de anlamadım.
Bildiğim tek şey,
Yanımdayken hasretim.
Sen küçüldükçe gözümde,
Sevdam sığmıyordu,
Yüreğime..
Bu ne çelişkiydi böyle?
Senden sonra ne mi yaptım?
Evimi değiştirdim.
Kokun,anıların her yerde.
Sesin gülüşlerin..
Kendimi yeniledim.
Okşadığın,
Çok sevdiğini söylediğin
Saçlarımı kestirdim.
Senden tek bir iz
Kalmamacasına...
Ohh! ! Dedim..
Sensiz hayata merhaba..
Olmadı...
Olamadı..
Dank etti yokluğun.
Serseri mayın gibi,
Seni aradım her yerde..
Gittikçe delirdiğimi anladım.
Şimdi;
Sana bu satırları,
Unutulmuş bir hastanenin
Yalnızlık,terkedilmişlik kokan
Ölümün kol gezdiği
Odasından yazıyorum..
O mağrurluktan eser yok.
Yokluğuna alışmaya çalışıyorum..
Sevdalı yüreğimle..
Kayıt Tarihi : 14.4.2007 11:23:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!