Sen ile başlayıp ve bitiremediğim o kadar çok cümlelerim var ki. Kimisi –siz ile devam eden kimisi –le ile biten. Yalnızlığım beni boğuyor. Yanımda olması gerekenler yüz çevirdi gidişinle. Şuan yokluğunla başbaşayım. Şiirsiz şair, şairsiz şiir gibiyim yapayalnız. Oysa ki okunmaya değer bir şiirdim. Okunmadım … Okunamadım….
Yeşeren hayatımız sararıp soldu, mevsim sonbahar değildi. Başladığım cümleyi bitiremiyorum artık. Çok yoruldum. Mutluluk ve ayrılık arasında bıraktım kendimi. Unuttum kendimi. Sahi ben kimdim? Sen miydim? . sen’dim galiba çünkü şuan kendimi hissetmiyorum. Senle dolu olan çakma bir ben yazıyor bu satırları.
Söylesene çocuk senin de mutluluğun elinde ki şekerlerin bitene kadar mı? bir hayat böyle basit olamaz. Gene ferah bir yalnızlık kapladı yüreğimi. Umurunda olmadığımız bir dünyanın birer işçisi olduğumu hatırlatıyor yalnızlığım. Tükendi tükenmemesi gereken kalemim. Bir jilet bir cigara bir de hiç sevmediğim alkol zıkkımı derman oluyor bana. Ne hallere koydun ismini vermek istemediğim kalbimin sahibi. Ya sen kalp parçalandığında acıdığını bilmiyor muydun. Ya sen bir hayat bu kadar kolay yok edilmemesi gerektiğini bilmiyor muydun ya sen …. Ya seeenn.. bilmiyor muydun ha bilmiyor muydun. Gözlerimin pınarları kurudu. Bir yaprak misali yere düştüm, savruldum ve kayboldum densiz bir yolda.. SOLDU KALEMİM TÜKENDİM….
MURAT TRKMN
Aşk işareti ile doğanlar yaşarken dünyaya talip olmazlar...Bilirler ki ne isteseler,neyi ansalar,ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları,teselli etmez...Gönüllü sürgündür onlar...Gizliden gizliye hissederler bunu...Sonsuz bir ışıktan kopup gelmişlerdir geldikleri yere...Kopup geldikleri ışığa inançları ne kadar büyükse,içlerinde ki acı da o kadar derindir...Bu acı hatırlatır onlara kopup geldikleri yeri...Bu acı hatırlatır onlara kim olduklarını ve niye varolduklarını...
Kalplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerinden...Yorulur kendisini anlatamamaktan...Sevgilim der,sevgilim der,ama,sevgilim dediği yanında değildir,bilir...Bazı günler insan soluksuz kalır,içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır...O olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır...İnsan soluksuz kalmaya görsün,sevgili diye bütün yanlışlarına,bütün kaçışlarına,kendine yaptığı ihanetlere sarılır...İnsan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeye görsün,her şey olmak,her yere yetişmek için bu hayat düşer...Her şey olduğunu,her yere yetiştiğini sandığı anda,ortada kendisi yoktur artık...Kaybolmuşluğa çok yakındır...Kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır...Daha az acı çekiyordur artık...Ama daha mutsuzdur eskisinden....Daha mutsuzdur,o ışığı acı çekerek özlediği günlerden...
Soluksuz kaldığım kendime bile sakladığım günlerden bir gündü...Kaybolmuşluğa yakındım...İçimdeki acı hızla eksiliyordu...Işık soluyordu,soluyordu tıpkı sesim gibi...Soluyordu içimdeki aşk işareti gibi...Öylesine kaybolmuştum ki bulamıyordum artık içimde neyi yitirdiğimi,neyi kirlettiğimi...Öyle uzaklaşmıştım ki kendimden,kendimi bulmak için birine ihtiyacım vardı...
Onunla nerede ve nasıl tanıştığımız önemli değil....Gerçekten değil...Kaybolmuş insanlar birbirini çabuk buluyor....Umutsuzluk umutsuzluğu çağırıyor...
Konuşmaya susamıştık...Sanki ikimizde dilini,kültürünü bilmediğimiz uzak ülkelerden henüz dönmüş gibiydik bu ülkeye...Oysa böyle bir şey yoktu...Hep buradaydık...Hep o ışığımızdan kaybolduğumuz yerde...O ışığı orada bırakıp bu dünyaya,bu hayata gönül indirdiğimiz,her şey ve her yerde olduğumuzu sandığımız yerde...Hep o soluksuz kaldığımız yerde...Daha vakit var,o ışığa sonra dönerim, dediğimiz bu yerdeydik ikimizde...
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta