Senin bilmediğin, hiçbir zaman eline geçmeyecek mektuplar yazıyorum kendimce...
Ne kadar sevdiğimi, ne kadar acı çektiğimi bu satırlara haykırıyorum...
Duvarlara anlatıyorum aşkımı. Onlar anlıyor bir sen anlamıyorsun sevdiğim.
Konuştuğum duvarların dili olsa susmazlar asla!
Ben her gece bu şekilde yanıyorum sen bilmeden.
Her gece can çekişiyor hayallerim.
Ve her gece düşlerimde görüyorum o karanlık gözlerini.
Ben ağlayarak seyrettim gidişini.
Ne bir söz, ne bir veda.
Seni bekledim penceremde. Aşkında sende kayboldunuz sırlar dolu hayatımda.
Anlatamadığım bir şeyler var içimde düğümlenen.
Haykırmak istiyorum ama sadece bu kadarını yapabiliyorum.
Sadece yazdığım şiirlerde haykırabiliyorum seni sevdiğimi.
Ben hiç mutlu olamıyorum çünkü mutluluk gülümsemeyi bilen için vardır.
Ben sen gittikten sonra gülümseyemiyorum ki.
Hiç bu kadar ağır ve acı olmamıştı gelmiş ve gidiyor olman.
Gidişinin ardından sen hep sustun, susmayı tercih ettin tıpkı kalbim gibi.
Bense herşeyi söyledim ama sırada susmak var.
Kalbim gibi gözlerimde susuyor.
Ne bir bakış ne de tatlı bir gülüş.
Sana kızdığımı sanma sevdiğim. Ben en çok yüreğime kızdım. Öfke büyüten bana inat, sevgilinin sesini duyduğumda yenilen yüreğime kızdım.
Yoruldum kaçışlardan, yoruldum tüm beklenen umutlardan.
Sabrım gibi umutlarım da tükendi sana karşı.
Bir umut beklerdim hergün. Gözlerimi seninle açardım yeni doğan sabaha.
Ama artık ne bekleyecek gücüm ne de buna inanacak bir ben kaldı benliğimde.
Ben denecek birşey kalmadı . Sen aşkınla hapsetmiştin, kahretmiştin benliğimi.
Ben benliğimden çıkıp koskoca bir SEN olmuştum...
Şimdi geriye dönüp baktığımda bende kalan sadece çektiğim acılar,
Sadece gözyaşları...
Kayıt Tarihi : 12.8.2008 20:29:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tercüman olamamış hissiyatıma,
Sitemde bulunup, kendini sorgulasan da,
Beyhudedir, boşuna uğraşma. :)
(Aşık Atışması)
TÜM YORUMLAR (2)