SENDEN SONRA
SENDEN SONRA
Her şey değişti sen gidince Ayyüzlüm.......
Bilirsin adettendir!
Gidenin arkasından bir tas su serpilir..
Serptim..
Farkına vardın da belli etmedin
kurusun huyun.
Arkandan yoluna serptiğim sudan,
Geriye kalan bir yudumu diktim tepeme
Takıldı kaldı
yokluğunu yutamadım.
Hani sık sık olurdu ya..
Sen de bir yumruk  vururdun 
sırtıma...
Geriye dönüp seni aramadım
Yoktun.
Son yumruktu gidişin
Sırtımdan  vurduğun.
Çiçeklerine baktım bahçemizde
hepsi küstüm bakışlı...
Sen varken;
Kaktüsler de dikenlerini saklarmış meğer
Menekşelerin renk uykusunda sanki....
Hepsi sözleşmişler
Tek renkler...
Her şey değişti senden sonra!
Erguvan çiçekten caydı o mevsim...
Kayısımız çiçek dökümüne uğradı
tek tük..
Salkımsöğüt çıtkırıldım
Kirazda yapraklar dallara dargın
Dallar filizine kırgın... 
Kulağına takacak çatal kiraz olmaz bu sene.
Karabaşın yalını vereyim dedim akşamüstü
Peşinden gitmiş belli..tasma kırık ve boş
Çanağını da devirmiş
 "o bana çok koydu."
İçeri girdim ki ne göreyim;
Kanaryalar ayrı köşelerinde kafesin
Yoluk tüyler uçuşuyor telek telek
Ne bir damla su içmişler, ne de yem az eksik...
Islık çaldım sırt döndüler...
Ötmediler...
Ahhhh Felek!
Balıklar yan yatmış akvaryumunda.
Minnoş farelerle dost olmuş
miyavlaması bile farklı onun da.
"Herkes bana küskün."
Ortalık bıraktığın gibi duruyor,ellemedim.
karmakarışık...
Sadece saatin pilini çıkartıp  zamanla dalga geçtim.
Bir de,
Takvimden hiç yaprak kopartmadım
Astım zamanı incecik boynundan
Vedasız gidişin 
Gönül zabıtlarıma  geçsin diye
tarih tarih…
Ayaküstü bişeyler atıştırayım dedim
Sanki yabancı mutfaktayım
Hiçbirşey yerinde değil.
Vazgeçtim yemekten.
Uzanıp yatağa 
bir sigara yaktım.
Bir müddet maziyi baktım. 
Bir ara seni çizdi gözlerim tavana.
Olacak gibi değil sabah....
Gece yıl doğuruyor
bağıra çağıra...
Duvarlar üstüme üstüme geliyor
bu nasıl deprem..
Bir ara uykuyu bıçaklıyordum 
Yorulmuşum 
İçim geçmiş, uyumuşum. 
İlk defa üstüm açık uydum o gece
kim örtecek!
Kazık gibi uyandım sabaha. 
Yatağın sağı benim solum bomboş
İzmarit yere düşmüş, sönmüş 
Öyle ya 
Yananı kim yakar bir daha! 
O sabah elimi yüzümü yıkarken aynaya baktım ki
Ben  dünkü ben değilim.
Saçlarım elime geldi tel tel..
Sağ kaşımda beyazlamış bir gecede iki tel
Dudağımın uçuğunu elim değince kanattım 
Azı dişim çek beni der gibi ağrıdı 
küfür fırlattım.
"Sabah Karabaş dönmemişti.."
Minnoş ve kuşlarını Ayşe teyzeye bıraktım
Akvaryumdaki balıkların biraz toparlanmışlar
Onları da yan komşunun kızı Songül'e verdim
Rahatladım. 
Alel usul giyindim 
her yeri kilitledim 
gönlüm dahil...
Çıkış o çıkış
Bir daha o eve dönmedim.
Hala kilitli zannederim.
Şehrin nüfusu iki kişi eksildi. 
Tabelayı değiştirmek kimin
kimin aklına gelecek ki... 
Haa sahi
unutmadan sorayım
Beni nereye koydun giderken
Bulamadım çıkarken. 
Ben de değiştim senden sonra..
Şimdi mecnunum. 
KUL FİGANİ
    İZMİT
Kayıt Tarihi : 15.1.2018 23:05:00
 
 
 
 
 Şiiri Değerlendir
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
 
 



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!