Hep güneşli havalarda bekledim ben seni
Oysa yağmurunu merak ediyorum
Kızıl saçlarını yağmurdan kaçırmanı
Güneşi kucaklamak için çırpınmanı…
Gözlerinin büyümesini merak ediyorum
Ürkek kedi yavruları misali
Sinmeni yağmurdan
Islanmak istiyorum seni beklerken Eminönü’nde…
Galiba
Yağmayacak yağmur bu beklemenin üstüne…
Tedirgin değilim artık
Bürokratik bildirgelere takılacak kadar…
Nüshası tabiatın iki karbon büyüklüğünde
Vize çıkmaz mı ömrünün baharına
Göçmen bir şairi kabullenmez mi yüreğin
Ve ellerin
Ve gözlerin kabullenmez mi?
Ve sana ait olan
Ürkek bir güvensizlik tamburunda mayalanmış sen…
Bir tek yağmurumuz eksik değil
Bizim kuşak mahrum büyüdü biliyorsun!
Bizim olmadı mektup yazacak vaktimiz birbirimize
E-maillerle haberleşirdik
Yani sindirmedi sevgilerimiz kâğıt kokularını
Pul tadını öğrenemedik
Muhallebicilere yetişemedik
Ama sokaklarda el elle tutuşmaktan utanmazdık
Ben pamuk helva almadım hiç sana
Elma şekeri de öyle…
Ama damıtmadan bandrolsüz duyguları
Kiraz mevsimini toplamak yanaklarından
Ve
Yaşamak usulca gözlerinin tadını
Sessizce karalamak sayfalara senden çalabildiklerimi…
Kayıt Tarihi : 5.7.2006 11:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!