Sende Tutuldu Şafaklarım

Filiz Kalkışım Çolak
65

ŞİİR


134

TAKİPÇİ

Sende Tutuldu Şafaklarım

Orta Mahallenin keskin virajlarını alırken gönlüm
bir düş çalar denize tanyeli…
eser tepelerden aşağı maviliklerin çehresine mor büklümlü meltemler
nefesinden bergamot üfleye üfleye
yanar burnu maviye akan Yoroz’un
elma şekerine aş erer sevdanın allanan dudakları
kıyılara sokulan dalgaların ahenginden
avluda incir dut
çift fıskiyeli havuzda kırmızı turuncu balıklar
çıkmadan sofanın izbelerine uzanan ıhlamurların
suya karışan kokusu
geniş yüksekçe duvarları saran limon çiçeklerinin Marinaya süzülen meşki
en tepesine tırmanırken semtin
Rumca yükselen şarkıların nağmelerinde titreyen Marika’nın
Murat’a olan aşkı
Bizans Katoliklerine ev sahipliği yapan
Hagios Michailos’un çanlarında çınlayan tarihin mistik dokusu

düzlükte göğe boy süren dikenlerden uç vermiş böğürtlenlerin
bağdan ırak kalmış erimi
güller açan yamaçlarından gülümserken gurup nazlı edalı
Timurcuoğlu’nun sıcacık dokunuşlarında dem alan hasretlere sızar
çay çiçeklerinin pür pak sinesi
üçgen alnından şakır Konağın sabahın koynuna serçeler

körfezi saran ızgarada cızırdayan köftenin iyotlu tadı
ekmek arası uskumru
düzlükte horon ,‘’Alaşağa, aloğlum, kimola, taktum, yık oğlum! ‘’
kemençenin ritmine çalınan ıslıklar
taşlardan saçaklanan yosunların
seher yelinin sürmelerine doğan yeşili
bir uçtan bir uca sahilde elekten elenmişçesine
sığlarını kıprtıların okşayan yağmur çiseleri
tam koyun koynunda limana demir atan gemilerin ıraklara salgılanan içselliği
güvertede efkarlanan kadehler
ah! ‘’Fadime’m he deseydun bana ne olurdi ki! ‘’
Karadeniz’in dibine saçılan meyler
açıkta rastgele esmer çığlıklardan serilen ağlar
yalpalayan şamandıranın nöbeti
balıkçı Yunus’un takasından yükselen kemençe inleyişlerinden
rüzgarın suya düşen hülyasında vurgun yiyen balıkların
tekneye zıplayan sarhoşluğu

başında şeffaflığından akan alık duvak
denize göz süzen çıra pencerelerin
yıllanmış yürek mahzenine dolan efsunu
seyrederken, eteklerinden dökülen göğün
rengi uçmuş buhar bulutuna sığınan kaçamağını
Polathane’nin görkemli köşkleri
süsü cam göbeği çivit saçaklarda
yavrulayan martıların çocukluğuma bıraktığı o ses
yarar göğsümün ince sızısını

ayın kuzeye damlayan gölgesinden dört nala koşarken
deli kızı poyrazın
sabahlarıma sığmayan hasretine
ak kor döker terleyen sevişlerin eşiğinden yakamozlar

kozasından yırtılan gençliğim vurur köpüren ağzından derinliklerin kumsala
bedenimin günbatımında damlacıklanan harelerine yıkılırken infaz
seni şahit tutmuşken gece
ayağı karanlıkta kırılan vuslatlarıma

ey! Mabedimin dinmeyen şehri
sevdamın sende tutulan şafaklarına mavi kanatlarını aç…

''Gökkuşağı sayı 25 ''

Filiz Kalkışım Çolak
Kayıt Tarihi : 15.5.2016 01:27:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay

    Şiirdeyim..

    Değerli Şaireyi ve güzel şiirini bir kez daha kutlarım..

    'Aşk denen o tutkulu akışkanlık, en çok doğayla konuşmayı, onunla muhabbeti sever..
    Kim olsa anlamaz seveni, ya da o seven anlatamaz ağaca, denize, bir konağa, sarmaşığa, böğürtlene anlatır gibi..
    'Dili var ağzı yok' şafağın..
    Şehrin sırdaşlığı hangi dostta var?

    İşte şiir de sevdasını o şafaklara anlatır, şaire gibi..

    Güzeldi.. Kutlarım Filiz Hanım..'

    Cevap Yaz
  • Sevilay Çartık
    Sevilay Çartık

    seni şahit tutmuşken gece
    ayağı karanlıkta kırılan vuslatlarıma

    ey mabedimin dinmeyen şehri
    sevdamın sende tutulan şafaklarına
    mavi kanatlarını aç…

    Karadeniz sevdası düşmüş şiire. Çok çok güzeldi, kutlarım. Sevgiler, tebriklerimle....

    Cevap Yaz
  • Asude Kum
    Asude Kum

    Düzlükte göğe boy süren
    dikenlerden uç vermiş böğürtlenlerin
    bağdan ırak kalmış şehvet erimi
    güller açan yamaçlarından gülümserken
    günbatımı nazlı edalı Timurcuoğlu Konağının
    sıcacık duvarlarına
    dem alan sevdalara damlar çay çiçeğinin beyaz sinesi
    üçgen alnından şakır konağın
    sabahın kulağına serçeler //// ey mabedimin dinmeyen şehri
    sevdamın sende tutulan şafaklarına
    mavi kanatlarını aç… //// ruhun içinde kalanları yüreğinde yaşanan çılgın karadeniz gibi fırtınaları yansıttığın bu içli şiirin beni öyle derinden etkiledi ki sana anlatamam. Yazan yüreğine sağlık

    Cevap Yaz
  • Ömer Osman Avcı
    Ömer Osman Avcı

    Yine serbestin en güzellerinden bir şiir dökülmüş yüreğinizin ceplerinden.

    Kutluyorum Filiz Hanım.
    Saygıyla.

    Cevap Yaz
  • Halenur Kor
    Halenur Kor

    'elekten elenmişçesine
    denizin yüzünü okşayan
    yağmur çiseleri'

    Adını okumasam bile bu Filiz'in şiiri dedirtiyor... Kendine has seslenişlerle çok güzeldi. Gönülden kutluyorum... Selam ve sevgiler...

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (29)

Filiz Kalkışım Çolak